Düşünme Tarzınızı Değiştirmek İçin Bakış Açınızı Değiştirin

Farklı düşünmek, farklı görmeyi öğrenmekle başlar…

“To Change the Way You Think, Change the Way You See” by Adam Brandenburger | HBR

Bu yetenek, Robert Taylor gibi insanlardan öğrenilebilir; o, birkaç kullanımdan sonra sabunun yapışkan bir kalıba dönüşmesini gözlemledikten sonra Softsoap markasıyla evlerde kullanılabilir sıvı sabunu icat etmiştir. Film yönetmenleri Jean-Luc Godard gibi, atlamalı kesmeyi popüler hale getirenler; edebiyat eleştirmenleri Viktor Shklovsky gibi, “alışılmadıklaşma” üzerine yazanlar; ve Sherlock Holmes gibi, Dr. Watson’a neye baktığını (yüksek sesle ve büyük bir küçümsemeyle) açıklarken çoğu keşfini yapanlar da bu yeteneği geliştirmemize yardımcı oluyor.

Farklı bakmak, alışkanlıklarımızın, görmeye ve deneyimlemeye yönelik bildik yollarımıza meydan okuma yoludur. Gelecek de tam olarak bu yolla şekillenir.

1997 yılındaki ünlü Apple reklamı “Farklı Düşün” demekteydi. Bu, şüphesiz yaratıcılar, yenilikçiler ve girişimciler için harika bir öğüttür.

Ancak, devrim yaratan yeni fikirler veya ürünler geliştirmek için sadece farklı düşünmek değil, aynı zamanda farklı görmek de gereklidir. Üstün yaratıcılar, yenilikçiler ve girişimciler, çoğumuzun gördüğü dünyaya farklı bir perspektiften bakarlar. İşte bu yüzden, diğerlerinin gözden kaçırdığı fırsatları fark ederler.

Velcro’nun hikayesi geniş çapta bilinir. İsviçreli mühendis George de Mestral, bir orman yürüyüşünden sonra kıyafetlerine yapışan dikenleri (bitki tohumlarını) incelemeye karar verdi. Mikroskop altında, doğanın bu dikenlere nasıl kancalar eklediğini ve bunların kıyafetlerdeki ilmekli liflere nasıl tutunduğunu keşfetti. Böylece, Velcro markası altında, fermuar için ünlü bir kanca ve ilmek alternatifi ortaya çıktı. (Günümüzde, doğadan ilham alarak insan sorunlarını çözmeye adanmış ‘biyomimetik’ adında bir bilim dalı bulunmaktadır.)

Hayata Varoluşçu Bir Bakış Açısıyla Yaklaşmak

Az bilinen fakat eşit derecede ünlü bir başka hikaye de Softsoap’tur. Amerikalı girişimci Robert Taylor, sabun kalıplarının ambalajından çıkarılıp banyolarda kullanıldığında nasıl göründüğünü incelemeye karar verdi. Temiz bir ortamda sabunluğa yaklaştığında, hoş olmayan bir sümük birikintisiyle karşılaştı. Sorunun cevabının güzel bir pompa dağıtıcısı ile dağıtılan sıvı sabun olduğuna karar verdi ve böylece tüm sabun endüstrisini değiştiren Softsoap ortaya çıktı.

İki parlak girişimci, şeylere farklı bir perspektiften bakıyor. Mikroskop ya da zum lensle, gerçek ya da mecazi anlamda, tanıdık olanı alışılmadık bir biçimde görmek gibi önemli bir adımı attılar.

Büyük Fransız matematikçi Blaise Pascal’ın dediği gibi: “Küçük zihinler olağanüstü olanla ilgilenirken, büyük zihinler sıradan olanla ilgilenir.”

Onlar da tam karşımızda olanı, çoğu insanın göremeyeceği bir şekilde görmeye çalışıyorlar.

Bu aktivite için bir terim var: yabancılaşma. Yirminci yüzyılın başlarında, Rus edebiyat teorisyeni Viktor Shklovsky, Tolstoy’un nesneleri çarpıtılmış bir bakış açısıyla tasvir etmesi, alışılagelmiş isimleri reddetmesi ve genel olarak tanıdık şeyleri “yabancılaştırma” teknikleriyle yazılarının etkisini nasıl artırdığını belirtti. Daha sonrasında, ünlü Fransız yönetmen Jean-Luc Godard, ‘Breathless’ filminde kesik kesik montajlar kullanarak sinemada devrim yaptı. O dönemde, ekranda kesintisiz bir akış yaratmak için büyük çabalar gösterilmişken, bu yenilik birçok kişi için şaşırtıcı olmalıydı. Sonuçta, beynimizin işleyişi nedeniyle, görmeyi sürekli bir akış olarak deneyimleriz; bu tanıdık olan şeydir. Ancak Godard, izleyicileri alışılmış varsayımlarından sıyırıp karakterlerini gerçek anlamda gergin ve kopuk olarak görmelerini sağlamak için bu akışı bozmayı tercih etti. Şimdi, karakterlerin yaşadığı izolasyon duygusunu ve birbirleriyle bağlantı kurma çabalarını -sonuçta başarısız ve trajik- daha iyi hissedebiliyoruz. Godard, yabancılaştırma tekniğini edebiyattan sinemaya taşıdı.

Kişisel Gelişimin İlk Adımı: Bakış Açısını Değiştirmek

Bu büyük sanatçıların örnekleri, herkese — girişimciler dahil — dünyayı alışılagelmiş yolların ötesinde, yenilikçi ve yaratıcı bir biçimde görmek için ipuçları sunuyor. Dünyaya baktığımız zaman, sadece gözlemlemekle kalmamalı, bilinçli olarak farklı perspektiflerden değerlendirmeliyiz. Çevremizdeki şeylere sadece isim vermek yetmez, yeni isimler yaratmalıyız. Bütünü düşünmekten öte, nesneleri parçalara ayırarak incelemeliyiz. Bu teknikler, sanatta olduğu kadar iş dünyasında da, yenilikçi ve devrim yaratan fikirlerin yolunu açmamıza yardımcı olabilir.

Sherlock Holmes’un Watson’a söylediği ünlü bir laf vardır: “Görüyorsun ama gözlemlemiyorsun, aradaki fark açıktır.”

Psikolog ve yazar Maria Konnikova’nın “Mastermind: How to Think Like Sherlock Holmes” kitabında, tanıdık olanın ötesine geçip gerçekten gözlem yapma üzerine daha fazla öneri bulunmaktadır.

Konnikova şöyle diyor: “Gözlem yapabilmek için, durumu yorumlamadan, kendinizi gördüğünüz şeyden ayırmayı öğrenmelisiniz.”

Bu beceriyi geliştirmek için Konnikova, ilginç bir durumu yüksek sesle veya yazılı olarak bir arkadaşınıza anlatmanızı tavsiye ediyor. Holmes’un bir vakayı çözerken gözlemlerini paylaşmak için Watson’ı kullandığı gibi, bu egzersiz genellikle vakadaki temel noktaları ortaya çıkarmaktadır. Bu, hevesli sanatçılar, girişimciler ve danışman dedektifler için denemeye değer bir tekniktir.

Hayat Bakışınızı Değiştirecek 4 Fikir

Beyinlerimiz, aşırı dikkat gerektiren durumları engelleyecek şekilde evrimleşmiştir. Bu durum, Troxler solması olarak bilinen optik illüzyon ile açıkça gösterilmiştir; bu etki, adını keşfeden on dokuzuncu yüzyıl İsviçreli doktor Ignaz Troxler’den almıştır. Çevresel görüş alanımızda sabit bir görüntü uzun süre kaldığında, bir noktada görmezden gelmeye başlarız. Bu fenomen, genel olarak nörobilimde alışma olarak adlandırılır ve beyin fonksiyonlarının verimliliğini gösterir. Nöronlar, değişmeyen bir uyaranı yeterince tanıdıklarında, aktif olmayı bırakırlar. Ancak bu, alışmanın her durumda faydalı olduğu anlamına gelmez.

Farklı düşünmek kadar, farklı görmek de alışkanlıklarımıza meydan okumanın ve tanıdık algılama biçimlerimizin ötesine geçmenin bir yoludur. Büyük sanatçılar, girişimciler ve yaratıcılar, dünyayı değiştiren içgörülerini, çoğu insanın gördüğü şekilde görmeyerek keşfederler. Onların teknikleri, farklı bakış açılarıyla, daha önce kimsenin fark etmediği şeyleri görmemizi sağlar. İşte gelecek böyle şekillendirilir.

by Adam Brandenburger | HBR

Teknik ve Teknolojik Paylaşımlar ve Hayata Dair Her Şey…Editor | Website | Medium | Linkedin | Facebook | Twitter | Instagram | Deepbloo | Flipboard | NeXT Social

HBR

Destek olmak için bana bir kahve ısmarlayabilirsiniz 🙂 ve E-Posta Bültenimize de üye olabilirsiniz…

Düşünme Tarzınızı Değiştirmek İçin Bakış Açınızı Değiştirin was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.