‘Dünyanın en güzel yolu’ doğa, tarih ve rant dolu

Ebru ÇELİK

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında 535 kilometre boyunca uzanan Likya Yolu, İngiltere merkezli Time Out dergisi tarafından “Dünyanın En Güzel Yürüyüş Rotası” seçildi. Ancak bir yandan dünyanın en güzel yürüyüş yolu olarak tescillenirken, diğer yandan iktidar eliyle parsel parsel satılmak isteniyor. Yaşam savunucuları ise Likya Yolu’nun Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında 30 yıldır bu yolun tescillenmesini talep ediyor.

Muğla’nın Fethiye ilçesinden başlayıp Antalya’ya uzanan, üzerinde en az 21 yürüyüş parkuru bulunan Likya Yolu, antik kentleri, ormanları ve koylarıyla Türkiye’nin değil, dünyanın en özel rotalarından biri. Buna karşın, bölge yıllardır maden, turizm ve yol projeleriyle yapılaşma baskısı altında.

UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan rota, Gelidonya Feneri’nden Patara Antik Kenti’ne kadar uzanan güzergâhıyla hem tarihî hem ekolojik bir değer taşıyor. Gelidonya Feneri, 2007’de Türkiye’nin en güzel manzarası seçildi. Yine bu bölgede, dünyada bir geminin tamamının çıkarıldığı ilk su altı kazısı, Amerikan Koyu’nda yapıldı.

Yürümesi 29 gün süren Likya Yolu, antik Likya’nın kurulduğu Teke Yarımadası’ndaki patikalarla işaretlenip haritalanmasıyla oluşturulan, ilk uzun yürüyüş rotasıdır.

Rota boyunca Kalabantia, Patara, Letoon, Myra, Simena, Olympos gibi 20’yi aşkın antik kent yer alıyor. Xanthos ve Letoon ören yerleri UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunuyor.

YOL NELER ATLATTI?

Likya Yolu, yok edilmek isteniyor. Kaş halkı ve yaşam savunucuları, yıllardır süren “Duble Yol Projesi”ne karşı fiili ve hukuki mücadele yürütüyor.

BirGün’ün daha önce gündeme getirdiği projeye ilişkin bilirkişi raporları, yolun 9 koruma alanı, 11 arkeolojik sit ve Likya Yolu güzergâhında geri dönülmez tahribat yaratacağını belirtiyor. Raporda ayrıca tarım alanları ve içme suyu kaynaklarının da tehdit altında olduğu kaydedildi.

Kaş Çevre ve Kültür Koruma Derneği avukatı Tuncay Koç, Time Out’un birinci seçtiği Likya Yolu’nun “günübirlik rant icraatlarıyla yok edildiğini” belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Likya rehberi bir arkadaşımın görüşüdür bu: Likya Yolu yasal olarak tescilli değil. Bu yüzden her yıl yeni yollar açılıyor, yeni binalar dikiliyor, taşocakları kuruluyor. Hiçbir ülkede kültür rotası oluşturulduktan sonra güzergâh bu kadar değiştirilmez. Türkiye’de ise her yıl harita güncelleniyor çünkü rota tahrip oluyor.”

Koç, sürdürülebilirlik eksikliğine dikkat çekerek, “Yerel farkındalık çok düşük. Herkes yolu kullanıyor ama kimse işaretleri yenilemiyor, patikaları onarmıyor. Kültür varlıklarını koruma kanunu bu yolları açıkça tescil etmelidir. Aksi halde yapılaşma kaçınılmaz” diye konuştu.

• Trysa’ya iş makineleri girdi

Likya Yolu üzerinde Demre’de bulunan Trysa Heroonu’nu da kapsayan 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nda mermer ocağı için ruhsat verildi. Isparta merkezli FMY Kardelen Kozmetik Ltd. Şti., bölgede ocak açmak için proje hazırladı; Ağustos 2023’te “ÇED Gerekli Değildir” kararı alındı.

Demre Belediyesi’nin açtığı dava sonucunda Mahkeme kararı iptal etti, Danıştay onadı. Ancak şirket, tescilli alanı kâğıt üzerinde ÇED sınırının dışına çıkarıp yeniden başvurdu.

Antalya Orman Bölge Müdürlüğü olumsuz görüş verse de şirket güzergâhı değiştirerek ısrarını sürdürdü. 29 Eylül 2025’te yeni ÇED süreci duyuruldu ancak henüz karar çıkmadan iş makineleri alana girdi. Köylüler, meşe ağaçlarının kesildiğini, tarım alanlarının zarar gördüğünü bildirdi. Projeyle yılda 300 bin m³ kayaç kesilecek, bunun yalnızca %10’u mermer, kalanı atık olarak bölgeye dökülecek. Şirketin ÇED raporunda, “turizm bölgelerinde doğal mermer kullanımının turist tercihine katkı sağlayacağı” savunuldu. Ancak proje, hem Likya Yolu’nun tarihî dokusunu hem de Orta Likya’nın doğal coğrafyasını yok edecek.

Kültür Rotaları Derneği üyesi Barış Yüksel, “Davazlar, Asar Çukuru mevkiinde mahkeme sonuçlanmadan, keşif bile yapılmadan yol yapıp, çalışmaya başladılar. Demre’nin sürdürülebilir tarım ve turizm yapılabilecek olan Davazlar köyüne geri dönüşü imkânsız bir zarar verilecek. Diğer yandan ise Likya yolu ve tescilli alanlara da zarar verecek. Mahkeme kararı beklenmeden başlanması uygun değil” dedi.

• En büyük saldırı Kaş’a

Likya Yol’u üzerinde Demre’de bulunan Bezirgan Mahallesi’nde 20 bin metrekare orman alanı 20 yıllığına özel şirkete kiralandı. Yaban keçilerinin yaşam alanı olan bölgede halkın 53 itiraz dilekçesi reddedildi. Kaş Çevre ve Kültür Derneği, ihale iptali için dava açtı.

• Gerenlik koyu satışa açıldı

Likya Yolu üzerindeki Patara Antik Kenti yakınında 1. Derece Doğal Sit Alanı olan Gerenlik Koyu defalarca ihaleye çıkarıldı. 77 bin 700 metrekarelik orman alanı 20 yıllığına özel şirkete devredilmek istendi. Halk, her defasında Orman Müdürlüğü önündeki eylemleriyle ihaleleri iptal ettirdi. Çevreciler “Gerenlik Koyu ücretsiz olan son sahillerden. Buna rağmen şirketlere devredilmek isteniyor” dedi.

• Patara’da kaçak yapı patlaması

2024 yılında Kaş’ın Gelemiş Mahallesi’nde, Patara Antik Kenti çevresinde 100’ün üzerinde kaçak yapı tespit edildi. Kaçak yapılar, antik kentin çevresini adeta kuşatarak doğal ve kültürel mirası tehdit ediyor.

• Madenlerle kuşatıldı

2025’te Hedef Akdeniz Madencilik, Kaş’ın Kınık Mahallesi’nde yıllık 70 bin ton kapasiteli kırma-eleme tesisi için yeni ÇED süreci başlattı. Aynı şirkete ait tesis 2021’de ÇED’siz çalıştığı için para cezası almıştı. Yeni proje, UNESCO korumasındaki Patara’nın hemen yanında planlanıyor.

• Patara’da arazi satışları

Kaş Belediyesi, 2023’te Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi içindeki 43 dönümlük arazinin satışını AKP ve MHP oylarıyla onayladı. İki parsel toplam 28 milyon 700 bin TL’ye ihaleye çıkarıldı. Bölge, Caretta carettaların en önemli üreme alanlarından biri olmasına rağmen yapılaşmaya açılıyor.

• Dünyanın en iyisi

Likya Yolu; Fethiye, Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi, Kabak Koyu, Yediburunlar, 18 kilometrelik Patara Plajı, Kalkan, Kaş, Kekova, Demre, Finike, Adrasan, Olympos ve Phaselis gibi dünyanın sayılı güzelliklerinden geçiyor. Yol, sarp yamaçlardan ormanlara, yaylalardan deniz fenerlerine uzanıyor. 1800 metredeki sedir ormanlarından geçen rota, Akdeniz’in zirvesi Tahtalı Dağı’na kadar ulaşıyor.