Dışarıdan içeriye mektuplar: Sizlerin hayali ve emeği bu ülkenin geleceğine mühürlü

Sinem DEDETAŞ – Üsküdar Belediye Başkanı

Mücadelemizi birlikte sürdürdüğümüz kıymetli arkadaşlarım, 

Bizler “dışarıdayız” ancak sizlerle omuz omuza yürüdüğümüzü hissederek yaşıyoruz. Çünkü “içerisi ile dışarısı” arasındaki çizgi giderek soluklaştı, belirsizleşti. Attığımız hiçbir adım, sizlerin gölgesinden ve direngen varlığınızdan bağımsız değil. Hayata geçirdiğimiz her projede, aldığımız her kararda sizlerden izler var. Bir hakkın peşinden koşarken bir ağacın dalını korurken bir öğrencinin geleceğini savunurken bir kentin ve milletin hukukuna sahip çıkarken “suçlu” ilan edilen sizlerin izi. 

Bu ülkenin toprağına en çok tohum ekenler, çoğu zaman en ağır sınavlardan geçenler olmuştur. Sizin mücadeleniz, Silivri’de ve yurdun dört bir yanındaki cezaevlerindeki duruşunuz bu ülkenin demokrasiden, adaletten, Cumhuriyet’ten, Atatürk’ten yana olan her bir ferdine umut oluyor. Çok iyi biliyorum ki içerisi sanıldığı kadar kasvetli değil; sesiniz, kararlılığınız, direnciniz duvarların ötesine sızıyor, bizlere güç veriyor. 

Bugün yaşadıklarımız, hepimize düşen görevi daha da görünür kılıyor: Dayanışmayı diri tutmak, hukuksuzluğun alışıldık bir gerçekliğe dönüşmesine izin vermemek, kimsenin sesinin karanlıkta kaybolmasına göz yummamak… Çünkü karanlığın en yoğun olduğu yerde bile umut küçücük bir ışığın izinden yürür. Sizler, karanlık odakların kâbusu olan o ışığın hiç sönmeyen kaynağısınız. 

***

İstanbul’un ve şehrin kadim ilçesi Üsküdar’ın Belediye Başkanı ve bir sakini olarak şunu ifade etmek istiyorum: Her birinizin hayali, emeği ve umudu bu ülkenin geleceğine mühürlü. 

Her kapı, bir gün yeniden açılmak için kapanır. Her karanlık dönem, bir gün hiç olmadığı kadar berrak bir aydınlığa evrilir. Ve her bir haksızlık, zamanı geldiğinde toplumsal hafızanın adalet terazisinde hesabını verir. Gelecekte, özgürlüğe açılan kapıdan birlikte çıkacağımıza yürekten inanıyorum. O gün geldiğinde İstanbul’un rüzgârı yüzümüze başka türlü çarpacak, meydanlar çok daha renkli şekilde ses verecek. Ama o güne kadar, “dışarıdakiler” olarak bir sorumluluğumuz var: Hem kendi özgürlüğümüzün kıymetini bileceğiz hem de sizin hakkınıza sonuna kadar sahip çıkacağız. 

Bu mektubu sizinle aynı yolun, aynı mücadelenin, aynı ısrarın parçası olduğumu ifade etmek adına kaleme aldım. “İçeride” asla yalnız değilsiniz; “dışarıda” milyonlarca insan sizinle aynı yarının hayalini kuruyor. Sesinizin ülkenin ve dünyanın dört bir yanından son derece gür bir şekilde duyulduğundan hiç ama hiç şüpheniz olmasın. 

Hep birlikte yeniden aynı sofraya oturacağımız, aynı şehirde yan yana güleceğimiz, aynı mücadeleyi özgürce sürdüreceğimiz günlerin geleceğini biliyorum. 

Bu ülke daha önce çok ağır sınavlardan geçti; sonunda hep dayanışma kazandı, insanlık kazandı. 

Bugün de öyle olacak. 

Ekrem Başkanımızın hep vurguladığı gibi, “Her şey -mutlaka- çok güzel olacak!” 

Dayanışma ve umut duygusuyla, sevgiyle…