DEM Parti'den CHP'ye İmralı tepkisi: "Tarih bu anı kaydedecek"

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Erzurum İl Örgütü Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları kapsamında buluşma gerçekleştirildi. 

Toplantıya partililerin yanı sıra DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ve İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan da katıldı.

Buluşmada konuşan Bakırhan çözüm sürecine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Tarihi bir süreçten geçildiğini ifade eden Bakırhan, bu tarihi sürecin halklarla birlikte yürütülmesi gerektiğini belirtti. Erzurum’un bir tarih kitabı gibi olduğunu söyleyen Bakırhan, her karışında her halkın alın terinin olduğunu söyledi. 1 Ekim’de yeni bir sürece girildiğini söyleyen Bakırhan, “Yüzyıldır ülkemizi meşgul eden bir sorunu tartışıyoruz. Yüzyıllık bir sorunun çözümünün arifesindeyiz. Dün sorunun çözümü için önemli bir eşik atlatıldı. Onurlu bir barışı, Kürdün inkar edilmediği, ret edilmediği ve ötekileştirilmediği, Kürden de bu toprakların asli unsuru olduğunu tartıştığımız, önümüzdeki dönemde Kürdün haklarının yer aldığı bir hukuk dönemine girdik. Yüzyıl önce Kürtler ve Türkler ittifak kurdukları için bugün bu Cumhuriyet’te yaşıyoruz. Her birimizin kanı, alın teri var. Ama daha sonra birlikte mücadele ettiğimiz Cumhuriyet tekli bir karaktere büründü. O gündün bugündür isyan, kavgalarla buraya geldik. Cumhuriyet’teki birlik yansısaydı belki bu ülke 100 yıl bu gerginliği, çatışmaları yaşamamış olurduk. İşte bir daha 100 yıl önce yaşanan eksikliklerin yaşanmaması gerektiği bir süreçteyiz” dedi.

“CHP’NİN KARARINI NOT ETTİK”

Komisyonda olumlu oy kullanan herkese teşekkür eden Bakırhan şöyle devam etti:

“Ana muhalefet partisi İmralı’ya gitme konusunda olumsuz oy kullandı. Bu tarihi anın gölgesinde bu büyük bir eksiklikti. Bizim beklentimiz bu değildi. CHP’nin üye vermeme kararı Kürtleri kırmıştır, yaralamıştır. Tam da yüz yıllık bir yarayı sarmak için şimdi sorumluluk almayacaksak ne zaman sorumluluk alacağız. Bunu bir yere not ettik ama halen beklentilerimiz devam ediyor. Çünkü barış 86 milyonundur, 86 milyonun bu sürece dahil olması değerli ve kıymetlidir. Biz hiçbir partiye ‘ilkelerinizden vazgeçin’ demiyoruz. Ama barış tüm partilerin ve ilkelerin üzerinde, tarihi bir sorumluluktur. Barış, hepimizin ilkelerini aşan vicdani bir sorumluluktur. Yüz yıllık meselede tarihi sorumluluğu olan kurucu partinin daha cesur olmasını bekliyorduk. Bu süreçte öz eleştirel bir yaklaşım içerisinde olmasını bekliyorduk. Geleceğin iyileştiren tarafında olmasını bekliyorduk. Halen de bekliyoruz ve gecikmiş değil. Kurucu bir akıl yerine geçmişin reflekslerini tercih edilmesinin kimsenin yararına değil. Bu karar çatışma ve çözümsüzlükten beslenenlere can suyu olmuştur. Kurucu parti barışın yanında durmalıdır. Toplum barış istiyorsa barış demelidir. Farklı gerekçe ve reflekslerle bunu tarif etmenin Kürt’ün yanında bunun hiçbir karşılığı yoktur. Tarih bu anı kaydedecek ve yeri geldiği zaman gençler ‘siz niye sorumluluk almadınız’ sorunu bir gün soracak. Sorumluluk almayanlar umarım bu sorunun cevabını iyi çalışır.”

“BİRLİK” VURGUSU

HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ise barış sürecini inşa etmek için birlik vurgusu yaparak, “El ele verelim ve artık bu ülkede savaş bitsin, ölümler bitsin, eşitsizlik bitsin, ayrımcılık bitsin ve özgürlük ülkesi haline gelelim. Cumhuriyeti hep birlikte demokratikleştirelim diye gece gündüz çalışmalar yapıyoruz. Artık bu topraklarda ölüm haberleri almak istemiyor” dedi.

“CHP’NİN TUTUMUNU DOĞRU BULMUYORUZ”

DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan ise şunları söyledi:

“Yapılacak olan düzenlemeler elbette ki önemli. Bir geçiş hukukundan silahı bırakan insanların ne olacağından, demokratik entegrasyondan bahsediyoruz. Bütün bunların gelişebilmesi için de bir yasanın çıkmasını şart olarak görüyoruz. Çıkarılacak olan geçiş hukuku yasasının kimi, kimleri, neyi, ne kadar kapsayacağını henüz bilmiyoruz. Bunun hazırlığı var. İktidar cephesinde bir hazırlık var ama bizim de kendi hazırlığımız var. Sayın Öcalan önemli bir aktördür. Şartlarının, koşullarının bir an önce düzelmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Dün komisyon önemli bir karar aldı ve bu komisyon yakın bir zaman içerisinde İmralı Adası’na gidecek. Sayın Öcalan’la bir görüşme gerçekleştirecek. Ancak CHP’nin almış olduğu tutumu elbette ki doğru bulmuyoruz. Kürt sorununa yaklaşım bu olmamalıdır. Kürt sorununa çözüm eksenli bakmak, çözümün gelişebilmesini sağlamak için herkes elini taşın altına koymak durumundadır. Çünkü barış siyaset üstü bir meseledir.”