Gökay BAŞCAN
Sinop Boyabat’ta Cengiz’in açmak istediği maden tesisinin ardından bölgede maden ocakları artmaya başladı. Neredeyse her projeyi onaylayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı son olarak Asyagold Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin açmak istediği toplamda iki bakır ocağı ve 85 sondajlı maden arama faaliyetlerine ilişkin iki ayrı “ÇED gerekli değildir” kararı verdi.
Gümüşhane’de Mastra Altın Madeni İşletmesi’nin ardından neredeyse tüm Doğu Karadeniz’de pıtrak gibi yeni maden ocakları açılmaya başlandı. Ülkenin dört bir tarafında yaşanan sürecin bir benzeri Boyabat’ta hayata geçiyor. Piyasa değeri 100 milyar TL olan bakır ve diğer madenlerin bulunduğu Boyabat’taki maden sahasının ihalesi Cengiz tarafından 3,5 milyar TL’ye alındı.
1257 futbol sahası büyüklüğündeki alanı yok edecek Cengiz’in şirketi Eti Bakır’a karşı teyakkuza geçen bölge halkı, projeye tepkili. Topraklarını, su kaynaklarını korumak isteyen yurttaşların tüm itirazlarına rağmen ÇED süreci ise hâlâ devam ediyor.
Cengiz’in bölgede maden işletmesi açacağını fırsat bilen diğer şirketler de bölgedeki projeleri hızlandırdı. Son olarak bölgede 2 parselde toplam 3 bin 950 hektar büyüklüğünde devasa iki ayrı ruhsata sahip Asyagold adlı şirketin projelerine “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.
Yılda toplamda 60 bin ton kapasiteyle işletilmesi planlanan projenin ÇED alanlarının tamamı orman arazisi içerisinde yer alıyor.
KÜÇÜK PROJE YALANI
Her maden projesinde olduğu gibi küçük işletmelerle başlayıp, sonra bütün bölgeyi ele geçirme operasyonu bu projede de yaşanıyor. Toplamda 5 bin 532 futbol sahası büyüklüğünde ruhsata sahip şirket, 85 sondaj ve iki bakır ocağı projelerinin toplam alanı ise sadece 8,67 hektar.
DİP DİBELER
Zehirli kimyasalların kullanılacağı Cengiz’in işletme tesisi, Asyagold’un proje dosyalarında da yer aldı. İki projenin birbirine uzaklığının 3,5-4 kilometre ile belirtildiği dosyada, “İleriki dönemlerde alan artışı vb. şeklinde birbirlerine yaklaşarak etki alanına girmesi durumunda kümülatif hesaplamaların yapılacağı civar ve yerleşimlere, su yapılarına olumsuz bir etki oluşturmaması adına ‘tüm gayret ve çabanın harcanarak’ projelendirilmemesinin yapılacağı…” denildi.
Öte yandan proje dosyalarında yer alan bilgilere göre, ruhsat sahasına en yakın yerleşim birimi 500 metre mesafede bulunan Ardıç Köyü’ne bağlı Çamlıköy. Faaliyet alanına 410 metre uzaklıkta yerleşim yeri bulunurken sondaj alanına uzaklığı ise sadece 115 metre. Şirket, yerleşim yerlerinin ortasında yapacağı sondaj ve maden faaliyetlerinde hiçbir yapının zarar görmeyeceğini öne sürdü. Yine dosyada yer alan bilgilere göre bakır ocağı işletmesi üretim işlemleri sırasında saatte 1,5 kilogram toz meydana gelecek.
ÇED dosyasına sunulan kurum görüşlerinde de projenin bölgeye verebileceği zararlara ilişkin önemli tespitler yer aldı.
SU KAYNAKLARI UYARISI
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, ilk görüşünde ÇED dosyasında Biyolojik Çeşitlilik Raporu’nun yer almadığını belirtti. Şirketin bunun üzerine aldığı rapor, bölgenin zenginliğini ortaya koyarak endemik bitki türlerini sıraladı. Müdürlük, rapor üzerine bölgenin 3 yıl boyunca uzman biyolog kontrolünde faaliyetlerin sürdürülmesine ve 3 yılın ardından yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün görüşü ise bölgenin sadece ormanlık alanda olması değil, yeraltı ve yerüstü su kaynakları açısından da önemli olduğunu ortaya koydu. Verilen görüşte, “Maden ruhsatı sahası içerisinden birçok daimî ve mevsimsel akışa sahip dere geçtiği belirlenmiştir. Ayrıca, sahanın 4,5 km kuzeydoğusundan ‘Gök Irmak’ geçmektedir. ÇED alanı içerisinden ise mevsimsel akışlı yan derelerin geçtiği tespit edilmiştir” denildi. Ayrıca söz konusu projenin ruhsat alanında ve yakın çevresinde işletmede olan 4 adet S.S. Gökçeağaçsakızı Sulama Kooperatifine ait yeraltısuyu sulama tesisi bulunduğu, ayrıca yine kurum tarafından tahsislendirilen, Yeraltısuyu Kullanma Belgeli 5 adet su sondaj kuyusu bulunduğu ifade edildi.