BÜTÜN RENLER BENİM

Hayat bir palet gibidir, değil mi? Peki ya kişiliklerimiz?

Onlar da tıpkı o palet üzerindeki her bir renk gibi eşsiz, canlı ve zaman zaman birbirine karışmış durumdadır.

Bazılarımız kırmızı gibi ateşli ve kararlı, bazılarımız sarı gibi neşeli ve pozitif, kimimiz mavi gibi sakin ve detaycı, kimimiz de yeşil gibi barışçıl ve uyumludur. En güzeliyse, hiçbirimizin sadece tek bir renkten ibaret olmadığıdır.

Farklı renk tonlarına sahip olmak, her ortama uyum sağlayabilen bir bukalemun olmak gibidir. Kırmızı yanımızla, bir liderlik toplantısında enerji saçarken, hemen ardından sarı tarafımızla arkadaş ortamında kahkahalar saçabiliriz.

Tek bir role sıkışıp kalmak yok! Her gün yeni bir kendimizle uyanmak, rutinin gri tonlarını anında siler.

Başka birinin ne hissettiğini anlamak bazen zor olabiliyor. Ama siz, zaten o renklerin hepsini kendi içinizde barındırıyorsunuz! Bir arkadaşınızın mükemmeliyetçi ve endişeli tarafı baskın çıktığında, onun neden bu kadar titiz olduğunu anlarsınız. Ya da bir iş arkadaşınızın hırslı ve sonuç odaklı çıkışını kişisel algılamazsınız, çünkü siz de o gücü içten içe tanıyorsunuzdur. Buda ilişkilerde gerçek bir denge ustası olmamıza yardımcı olur.

Bir sorunla mı karşılaştınız? Tek renkli düşünenler sadece tek bir çözüm yoluna odaklanırken, siz hemen kişilik renklerinizi masaya serersiniz.

Kırmızı: “Hemen harekete geçelim, kararı verelim!”

Mavi: “Durun! Önce tüm detayları ve olası riskleri analiz edelim.”

Sarı: “Şöyle yaratıcı ve alışılmışın dışında bir çözüm bulalım, eğlenceli olur!”

Yeşil: “Peki bu çözüm herkes için en uyumlu ve huzurlu yol mu?”

Farklı renklerin bu iş birliği, bizi çok boyutlu bir problem çözücü yapar!

Sadece mavi olsaydık, bir hata yaptığımızda dünyanın sonu gelmiş gibi hissedebilirdik. Ama neyse ki, içinizde bir sarı karakter de var! O bize fısıldar: “Gül geç! Denemek güzeldi, şimdi enerjini topla ve yeni bir şeye başla!” Bu iç diyalog, bizi mükemmeliyetçilik tuzağından kurtarır ve hayatı daha hafif yaşamamızı sağlar.

Tek renkli bir hayat hayal edin…

Sadece Siyah ve Beyaz. Çok sıkıcı olmaz mıydı? Hem de fazlasıyla sıkıcı!

Hepimiz aynı paletin içinde çizilmeyi bekleyen gökkuşağı resiminin renkleri gibiyiz ve göğün altı henüz bu kadar genişken, inanın renkleri seçmek hiç de zor değildir. Tamda bu yüzden, tüm renkler bizi, tekrarı olmayan, canlı ve parlak bir sanat eserine dönüştürmek için işbirliği yapar.

Bize düşen ise, kişiliğimiz hangi renkte olursa olsun, onu sıkıca kucaklamaktır. Hayat renkleriyle güzeldir.

BÜTÜN RENLER BENİM was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.