Visual created with Midjourney by osmancanbagir
Bazen yollar, birbirini hiç tanımayan iki insanı aynı noktada buluşturur. Bu buluşmalar, karşılaşmanın ötesinde kesişme oluştururlar.
Bir adam ve bir kadın… Şehrin iki ucundan, iki ayrı yoldan yürüyüp geliyorlar. Her biri kendi dünyasında, kendi düşüncelerinde, kendi hızında. Her biri kendi gözünden yaşıyor hayatı, başka detaylar yakalıyor. Bir vitrinde asılı fotoğraf, kaldırıma düşmüş bir sigara izmariti, tramvay sesi, bulutlar.. Hayatın birbirinden kopuk ama bir şekilde yankılanan detayları.
O yürüyüşler boyunca, aslında her şey çok sıradan. Ama o sıradanlığın içinde, rastlantının küçük tohumları birikiyor. İki yol, farkında olmadan birbirine doğru akıyor.
Ve sonra aynı yerde, aynı anda duruyorlar. Bir yaya geçidinde. Kırmızı ışıkta. Karşılıklı.
Adam cebinden sigarasını çıkarıyor. Kadın bakıyor. Bir an, sadece bir an, birbirlerini fark ediyorlar. Ne bir kelime, ne bir gülümseme, ne de bir adım. Sadece ortak bir eylem: aynı anda yakılan iki sigara. Dumanlar birbirine karışmadan, rüzgârda dağılıyor.
Sonra yeşil ışık yanıyor. İkisi de aynı anda yürümeye başlıyor. O an, şehirdeki bütün sesler kesiliyor. Adım adım yaklaşıyor ve yanyana geçiyorlar.
Ne göz teması, ne dokunuş. Sadece temas edemeyen iki ihtimal.
Ve orada film donuyor. Bir fotoğraf karesi. İkisi aynı karede, ama birbirlerinin dünyasından uzakta.
Bu film, tam olarak bu hisle ilgili: Yolların bizi nereye götürdüğünü sanırken aslında neleri ıskaladığımızla. Bir adımın eksik kaldığı, bir kelimenin söylenmediği, bir ihtimalin yaşanmadığı bütün anlarla.
Belki de insan hayatı, milyonlarca böyle donmuş fotoğraftan oluşuyor. Birbirine hiç değmeyen ama aynı karede duran yüzler, bakışlar, niyetler… Ve biz o fotoğraflara “hayat” diyoruz.
Bir Anın Kıyısında was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.