Tek adam rejimi, muhalefete yönelik saldırılarını sürdürüyor. Rejim sabahın ilk ışıklarıyla yeni bir operasyon dalgasının düğmesine basarken muhalefet üzerine kurduğu bir planı da suya düştü. Dün sabah saatlerinde iki dosya kapsamında aralarında CHP Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve Tele1 Genel Yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’ın da yer aldığı “Casusluk” soruşturması başlatıldı. CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21’inci Olağanüstü Kurultayı’nın iptali talebiyle açılan dava ise mahkeme tarafından reddedildi. Saray eliyle ortaya atılan şaibeli kurultay iddialarının toplumun geniş kesimleri tarafından kabul edilmemesi, yaşanan operasyonların siyasi manevralarla gerçekleştiğinin bilinmesi ve CHP İstanbul İl Yönetimine atanan kayyumun ardından CHP’nin parti içerisinde de saldırılar karşısında bütünlüklü duruşu rejimin kurultay iptali hayalini suya düşürdü. Açılan casusluk soruşturmasıyla ise rejim saldırılarında durmayacağını, muhalefeti yıpratmaya yönelik yargıyı kullanmaktan vazgeçmeyeceğini bir kez daha gösterdi.
“Casusluk” soruşturması kapsamında TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci Merdan Yanardağ sabah saatlerinde evinden gözaltına alınırken Yanardağ’ın kanaldaki odasında ve evinde arama gerçekleştirildi.
HÜSEYİN GÜN MERKEZDE
Soruşturmada tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan’ın da adı yer aldı. Dosyada “Ekrem İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” tanımı kullanıldı.
Operasyonla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan “Basın Notu- Operasyon 1” başlıklı açıklamada, 2019 seçimlerinde “yabancı istihbarat servisleri ile iştirak halinde seçimlerin manipüle edilmesi noktasında faaliyette bulunulduğu ve casusluk suçunun işlendiği” iddiasına yer verildi.
Soruşturmanın Hüseyin Gün ismi üzerinden iddiaların kurulduğu görüldü. Gün, 4 Temmuz’da “casusluk” suçundan tutuklanmıştı. Gün’ün de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edilmesi istendi.
Açıklamada, ”Yabancı ülkelere ajanlık yaptığı belirlenen Hüseyin Gün isimli şüphelinin dijital materyallerinde gizli askeri bilgiler, yabancı pasaport fotoğrafları ve örgüt bağlantılarına ait veriler tespit edildiği iddia edilirken,bu bulguların ardından soruşturma genişletilerek, Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ hakkında da ‘casusluk’ ve ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek’ suçlamalarıyla işlem başlatıldığı” aktarıldı.
Gazeteci Merdan Yanardağ’ın ise Hüseyin Gün ile “çok sayıda irtibat ve yazışmalarının tespit edildiği” öne sürüldü.
YAYINDA DUYURULDU
TELE1 ekranlarında yayınlanan “Sabah Pusulası” programı sırasında, sunucu Gökhan Kayış, operasyonu canlı yayında izleyicilere duyurdu. Kayış, “Sabahın erken saatlerinde TEM ekipleri kanalımıza geldi. Şu anda binada arama yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Başsavcılık tarafından “Basın Notu- Operasyon 2” başlığıyla bir diğer operasyona ilişkin de açıklama yapıldı. İBB’nin “İstanbul Senin” ve “İBB Hanem” adlı dijital uygulamalarını kapsayan bu operasyona dair yapılan açıklamada 11 milyon kullanıcının verilerinin sızdırıldığı belirtildi.
Açıklamada ‘‘İBB iştiraki şirketler dahil 6 ayrı şirkette yönetici ve diğer görevlilerden ibaret olup adı geçen örgüt yöneticileri ile ilişkisi tespit edilen 13 şüpheli ile ayrıca firari örgüt yöneticisi Murat Gülibrahimoğlu’nun şirketlerine naylon fatura kesme eylemlerine iştirak ettikleri anlaşılan 2 şüpheli olmak üzere toplamda (15) şüpheli hakkında kişisel verileri hukuka kurulu olarak ele geçirmek, vergi usul kanuna muhalefet ve Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç örgütü‘ne üye olmak suçlarından eş zamanlı yakalama, gözaltı, arama ve koyma işlemi tatbik edilmiş olup şüphelilerin tamamı gözaltına alınmıştır” denildi.
‘KAYYUM GELEMEZ’
Casusluk soruşturmasının ardından İBB’ye kayyum atanır mı sorusu ise bir kez daha alevlendirildi. CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, İBB’nin kayyum tehdidi altında olmadığını belirtti. “Casusluk suç tipi ile terör suç tipinin farklı olduğunu” belirten Çiftçi “Casusluk bağlantısı kurdukları Ekrem İmamoğlu’nun da içerisinde olduğu bir soruşturma var. Bir de başka bir uygulama üzerinden İstanbul’da yaşayan yurttaşlarımızın verilerinin satıldığına, verilerinin paylaşıldığına ilişkin başka bir soruşturma daha var. İkisi ayrı ayrı soruşturmalar” dedi.
GAZETECİLİK YAPTIM
Merdan Yanardağ’ın Avukatı Bilgütay Hakkı Durna da Yanardağ’ın mesajını iletti. Hayatı boyunca Filistin halkı ile dayanışma içinde olduğunu vurgulayan Yanardağ’ın açıklamasının tamamı şöyle:
“Bu 5. sınıf bir kumpas. Hayatım boyunca Filistin halkı ile dayanışma içinde oldum. İsrail ile ticareti sürdürenler siyonist rejime karşı mücadele eden bize operasyon yapıyor. 2019 seçimine müdahale etme gibi bir durumum asla söz konusu olmadı. O seçim döneminde yalnızca gazetecilik yaptık, konuklar aldık. Hayatım boyunca hiç kimseyle gazetecilik faaliyeti dışında bir ilişkide bulunmadım. Bu, bana ve Tele1’e yönelik kötü kurgulanmış 5. sınıf bir kumpas”.
Yanardağ, soruşturmada adı geçen isimlerden Hüseyin Gün’ü ise tanımadığını söyledi.
Durna ayrıca, Yanardağ’ın gözaltı süresinin belirsiz olduğunu ve ek süre talebinin henüz bulunmadığını belirtti.
KURULTAY DAVASI İPTAL
CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’na yönelik iptal davası ise ‘casusluk’ operasyonun ardından Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü.
Davada ilk söz, davacı avukatı Onur Yusuf Üregen’e verildi. Üregen, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’in, “İş birliği içinde kurultaya hile karıştırdığını” savundu. Kurultay öncesinde, Özgür Özel’e oy verilmesi için para dağıtıldığını öne süren Üregen, “Para dağıtılan kişilerden, Özel’e oy verdiklerini kanıtlayacak şekilde fotoğraf çekmeleri istenildi, ihale vaatlerinde bulunuldu” iddiasını dillendirdi. Kurultay’ın, “Mutlak butlan” ile hiç yapılmamış sayılması gerektiğini iddia eden Üregen, “Bu kurultay üzerindeki şaibe kalkmadan yapılacak her seçim yok hükmündedir” dedi.
HAMASET VE ÇARPITMA
Üregen’in ardından söz alan CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, davanın reddini istedi. Üregen ise mahkeme heyetine, “Özgür Özel’in yönetimden uzaklaştırılması ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun dönmesi” taleplerini sundu. CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan ise Üregen’in sözlerini, “Beyanlarında laf oyunu var, çarpıtma var, hamaset var ama hukuk yok” olarak nitelendirdi. CHP avukatlarından Uğur Poyraz’ın, “Hakimler ve savcılar aracılığı ile CHP pasif hale getirilmeye çalışılıyor” sözü, salonda kısa bir gerginlik yaşanmasına yol açtı. Hakim, “Bizi töhmet altında bırakıyorsunuz, gidin bunları televizyonlardan söyleyin” diyerek Poyraz’a tepki gösterdi.
DAVA KONUSUZ
Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi, 4 ve 5 Kasım 2023’te yapılan CHP 38’inci Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davayı, Davacı Lütfü Savaş’ın parti ile bağının kalmamış olmasından dolayı “Aktif husumet yokluğu” ve “konusuz kaldığı” gerekçesiyle reddetti.
İLK DEĞERLENDİRME
Davayı CHP Genel Merkezi’nde takip eden CHP kurmayları, kararın ardından yaptıkları ilk değerlendirmede, “Bu kararla başından itibaren siyasi amaçlarla açılmış bir davanın hukuken dayanaksız olduğu tescillenmiş, kurultay sürecinin meşruiyeti ve delegelerimizin iradesi bir kez daha teyit edilmiştir” görüşünü dile getirdi. Davanın en başından itibaren reddedilmesi gerektiğinin altını çizen CHP’liler, “Bu süreç boyunca partimize karşı yürütülen siyasi manipülasyonların, hukuk üzerinden kurulan baskıların hiçbirinin karşılığının olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
CHP kurmayları, “Parti içi muhalefet” olarak nitelendirilen kişilerin, yeni dönemde alacağı konum ile ilgili de görüşlerini paylaştı. Parti içinde, davadan aleyhte sonuç bekleyenlerin sayısının kamuoyuna yansıyandan çok daha az olduğunu belirten CHP’liler, “Bu süreç, partinin gücünü daha da artırdı. Dava sürecindeki direniş ise yaratılmak istenen algının aksine partideki birlik ve beraberliği ortaya koydu” değerlendirmesinde bulundu.
∗∗∗
AMAÇ KORKU SALMAK
Casusluk iddialarına ilişkin siyasilerden ve partilerden tepki yağdı.
CHP Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: Böyle bir iftira, yalan ve komplo şeytanın bile aklına gelmez! Kelimelerle tarif edilemeyecek, utanç verici bir ahlaksızlıkla karşı karşıyayız. Yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla ikna edemediğiniz bu aziz milleti casusluk gibi akıl almaz bir iftira ile mi ikna edeceksiniz? Asla umudunuzu kaybetmeyin: Azim, kararlılık ve sabırla, devletimizin ve milletimizin bekası için bu bir avuç muhterisle mücadelemize devam edeceğiz.”
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik: Halkımızın iradesine kurulan tüm kumpaslar çöktü, yenileri de çökmeye mahkumdur. Yaşananlar 19 Mart Darbe Girişimi’nin hedefi olan halk iradesinin tamamen zapturapt altına alınması ve seçimlerin göstermelik hale geldiği bir Türkiye’nin kurulması hevesinin devamıdır. Bilsinler ki bir adım geri atmadan direneceğiz, Tam Bağımsız Türkiye mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz.’’ Dilek İmamoğlu: Son incelemelere göre Roma’yı da Ekrem İmamoğlu’nun yaktığı iddia ediliyor. Her ne kadar o dönemde yaşamamış olsak da, biz yine de bu konunun da titizlikle araştırılmasını talep ediyoruz.
SOL Parti: Kumpas operasyonlarla susturulmaya çalışılan Merdan Yanardağ’ın ve TELE 1 ‘in yanındayız. Genel Merkez heyetimiz, TELE 1’e dayanışma ziyaretinde bulundular. Bağımsız gazeteciliğin ve özgür basının yanındayız!
TKP: AKP hükümetinin Türkiye’de adaleti sağlama ehliyeti yoktur. Doğrudan AKP yönlendirmesi ile yürütülen bu operasyonlar ise toplum vicdanında hiçbir meşruiyet taşımamaktadır. Merdan Yanardağ derhal serbest bırakılmalıdır.
EMEP Başkanı Seyit Aslan: Saray rejiminin amaçlarıyla uyumlu bu siyasal operasyonun, aynı zamanda muhalefete korku salmayı amaçladığı açıktır. İktidar, yaygınlaşan protestolara yer veren televizyon kanallarını alarak muhalefeti susturmak istemektedir. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ da, bu operasyona dahil edilerek belli ki bir taşla birkaç kuş vurulmak istenmiştir.
∗∗∗
GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR
TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınmasına ilişkin Basın meslek örgütleri ve siyasiler, Yanardağ’ın gözaltına alınmasına ve kanalı polislerin basmasına tepki gösterdi. Çok sayıda gazeteci ve yurttaş da dayanışma mesajları paylaştı.
DİSK Basın-İş: “Türkiye’de gazetecilerin gözaltına alınması, basın özgürlüğü ve hukuk devleti ilkeleri açısından endişe verici. Hukuki süreçlerin tarafsız ve adil bir şekilde yürütülmesi, herkes için temel haktır. Gazetecilik faaliyetlerinin suç olarak nitelendirilmemesi, demokratik ilkelerin korunması açısından önemlidir. Unutulmamalıdır ki güçlü bir demokrasi, eleştirel düşünce ve bağımsız medyanın varlığıyla mümkündür. Gazetecilik suç değildir!”
TGS: ‘‘Merdan Yanardağ’dan casus, gerçek gazetecilikten ajanlık çıkmaz! Derhal serbest bırakılmalıdır. #GazetecilikSuçDeğildir”
Avrupa Türk Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Recai Aksu: Yanardağ’ın gözaltına alınmasıyla iktidarın baskıcı anlayışı açıkça görülüyor. 2002’den beri Avrupa çapında faaliyet gösteren ATGB olarak tüm dünyaya ‘Gazetecilik suç değildir’ diye sesleniyoruz. Türkiye’deki gazetecilerin yalnız olmadığını herkesin bilmesini istiyoruz. Türkiye’de medyanın hükümet kontrolüne girdiği, bağımsız ve özgür gazetecilerin susturulduğu bir ortamda bizlerin sessiz kalması düşünülemez.
∗∗∗
İŞTE FAŞİZAN ZİHNİYET
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 38. Olağan Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptaline ilişkin davanın reddedilmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Burada yaptığı konuşmada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) olası bir kayyum atanması ihtimali konusunda değerlendirmelerde bulunan Özel, buna ne ekonomik ne de siyasi olarak cesaret edilemeyeceğini söyledi. Kurultay davasının sonuç odaklı değil süreç odaklı bir dava olduğunu belirten Özel, “CHP’yi siyasi yollarla yenemeyiz karışıklık çıkaralım’ dediler. Bizi hasta etmeye çalıştılar. Bünyeye mikrop sokmaya çalıştılar. CHP ne hastalandı, ne güç kaybetti ne de bu mikropları kabul etti” diye konuştu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “faşizan zihniyet” suçlamasına yanıt veren Özel, “Kurultayımıza dava açtınız, il başkanlığımıza dava açtınız. Cumhurbaşkanı adayımızı Silivri’ye koydunuz. Faşizan zihniyet budur” dedi.
Ekrem İmamoğlu’na yönelik ‘casusluk’ soruşturmasına da tepki gösteren Özel, Hakan Fidan’ın MİT Başkanlığı yaptığı dönemde çalınan kişisel veriler ve bu konu hakkında devam eden dava sürecini anımsattı. Özel, şunları söyledi: SGK’nin bütün bilgileri çalınmıştır. Hakan Fidan bu konunun üzerine gitmeye korkmuştur. Fidan ve Kalın’ın arası bu yüzden açıktır. Hakan Fidan bu ülkenin bütün bilgilerini çaldırdı. Hepimizin bilgilerini çaldırdılar, davaları görülüyor bunların.”
Fotoğraf: ANKA
∗∗∗
BEYLİKDÜZÜ DAVASI DÜŞTÜ
Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin “İhaleye fesat karıştırma” iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti.
İmamoğlu hakkında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemiyle ilgili açılan davanın karar duruşması da dün Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, savunmaların ardından İmamoğlu’nun beraatına karar verdi.
Beraat kararının ardından İmamoğlu’nun X’teki Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabından “Ne kumpaslarınız ne tezgahlarınız beni yolumdan döndürebilir! Ben, bu toprakların has evladı Ekrem İmamoğlu: Varlığımla da icraatlarımla da sizi korkutmaya devam edeceğim…” şeklinde bir paylaşım yapıldı.
İçişleri Bakanlığı’nın 2022 yılında suç duyurusunda bulunmasıyla açılan dava, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu 2015 yılına ilişkin bir ihale üzerinden açılmıştı. Davada, İmamoğlu için siyasi yasak ve 7 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
∗∗∗
ŞİRKETE MADALYA VERİLMİŞ
Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan’a yönelik ‘casusluk’ iddiasının dayanağı olan ‘İstanbul Senin’ uygulamasını yapan şirket Kobil Teknoloji AŞ’ye 2025 Teknofest’te madalya verildiği ortaya çıktı.
Gazeteci Bahadır Özgür, Kobil Teknoloji AŞ’ye Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Fatih Kacır tarafından, ‘veri güvenliği alanındaki başarısı’ nedeniyle bronz madalya verildiğine dair geçmiş sosyal medya gönderilerini sosyal medya hesabından paylaştı.
Madalya, 2025 yılında düzenlenen Teknofest’te verildi.
Özgür, paylaşımında “Şirketin yöneticileri ve yazılımcıları gözaltında. Şirkete 20 Eylül’de düzenlenen Teknofest kapsamındaki Türkpatent ISIF ‘25 fuarı kapsamında, Sanayi ve Ticaret Bakanı tarafından, ‘veri güvenliği alanındaki başarısı’ nedeniyle bronz madalya verildi” ifadelerini kullandı.