Yaralanma, sakatlık, hastalık veya yaşlanmadan kaynaklanan fiziksel zorlukları olan hastalar, alması gereken fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde bazen engellerle karşı karşıya kalabiliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) yer alan ‘‘Bir hasta için son 1 yıl içinde en fazla aynı bölgeden toplam 30 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemlerini karşılar’’ düzenlemesi nedeniyle hasta 30’dan fazla seans almak isteyen hastanın ödemesini yapmıyor. Böyle olunca 30 seansı aşan tedavide hasta cebinden ek ücret ödemek zorunda kalıyor.
Hastalar ‘‘Sadece bir seans için binlerce lira ücret isteniyor. Bu paraları nasıl verelim?’’ diye sordu. Fizik tedavi uzmanları da bir hasta için 30 günlük fizik tedavinin yeterli olabileceğini ancak bazı özel durumlarda ek tedavinin gerekebileceğini ve buna yönelik düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
ÖZELLER CEP YAKIYOR
SUT düzenlemesine göre, bir hasta için son bir yıl içinde en fazla; aynı bölgeden toplam 30 seans, iki farklı vücut bölgesinden toplam 60 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemi alabiliyor ve bu SGK tarafından karşılanıyor. Aynı bölgede 30 seanstan fazla fizik tedavi alması gereken hastalar ek ücret ödemek durumunda kalıyor. Hasta bir yandan randevu bekliyor bir yandan ek ücret ödemek durumunda kalıyor. Beklemek istemeyen ve özele gitmek isteyen hastalar da binlerce lirayı bulan fark ücretleri ödemek zorunda kalıyor. İstanbul’daki bazı fizik tedavi merkezlerinin bir seans ücretleri, yapılan işleme göre 500 lira ile 4 bin 500 lira arasında değişiyor. Muayene ücretleri de buna eklenince hasta binlerce liralık faturalarla karşı karşıya kalıyor.
Fizik tedavi uzmanları ‘‘Doktor doğru tanı ve tedavi yaparsa 20 seans ile fizik tedaviden sonuç alınır. Ama bazen ameliyat olan hastalarda bu değişebiliyor. Burada devlet bir ayrıcalık tanımıyor. Diyelim omuz problemi var, hasta ameliyat öncesi 30 seans fizik tedaviye giriyor. Cevap alamadığı için de ameliyat olmak zorunda. Ameliyat sonrası yine yoğun şekilde fizik tedavi gerekebiliyor. Orada devlet ‘sen hakkını kaybettin’ diyebiliyor. Yani SGK hasta mağduriyetini önlemek için bu tür vakalarda yeni bir düzenleme yapabilir’’ diye konuştu. İstanbul’da kamuya ait fizik tedavi hastanesinde tedavi gören Sevim Tanrıverdi adlı hasta yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle anlattı; ‘‘Geçen sene ekim ayının 11’inde düştüm. Omuzum parçalanmıştı ve ameliyat oldum. Kolumda platin, 22 tane çivi var ve fizik tedavi olmak zorundayım. 30 fizik tedavi aldım ancak yetmedi ve doktorum 20 gün daha almamı istedi. Ancak 30 günlük hakkım varmış ve 20 seans için ayrıca para ödemek zorunda olduğumu öğrendim. Kolumu hareket ettiremiyorum, ağrılarım çok fazla. Doktorum ‘Tekrar fizik tedavi verelim ama bu kez sıcak fizik tedavi vermeliyiz’ deyince Ağustos’ta hastaneye gittim, kaydım alındı ‘sizi arayacağız’ denildi. Ekim ayına kadar aramayınca hastaneye gidip sordum. Yer olmadığı için aramadıklarını ve bir kişinin randevusunu iptal ettirdiğini belirterek ‘Yarın gelin, randevunuzu oluşturduk, tedaviye başlayalım’ dediler. Ertesi gün gittiğimde bana vezneye gitmem gerektiği söylendi. ‘Neden?’ diye sordum. ‘Sizin 30 günlük fizik tedavi süreniz dolmuş’ dediler. Ameliyat geçirmiş bir insanım ve tedavim devam etmeli. Neden para ödemek zorunda kalıyorum?’ dedim. Bir seans ücretine 780 lira gibi bir rakam söylediler. 20 seans 20 bine yakın tutuyor. Geçen hafta hastaneden aradılar ve randevumu 23 Ocak’a verdiklerini söylediler. Çünkü yeni yıla giriyoruz ve hakkım tekrar başlıyor. Ameliyatlı bir hastayla, kireçlenmesi olan hasta bir tutulamaz. Ağrılarım var, tedavimi olmam gerekiyor ama olamıyorum. İnsanları özele mecbur bırakıyorlar. Özetle diyorlar ki ‘paran varsa git özelde yaptır.’’
∗∗∗
TASARRUFUN BEDELİ HASTAYA KESİLEMEZ
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da SGK’nin göz, diş, fizik tedavi gibi alanlarda da gerçekçi ödemeler yapmadığını belirterek ‘‘Çok düşük ücretler ödeniyor. Mesela diş için implant gibi durumların ödemesi yapılmaz, ödedikleri de çok düşük kalıyor. Fizik tedavi de aslında bunlardan biri. Hep vatandaşın cebinden bir miktar daha para almaya yönelik işlemler. Fizik tedavi keyfe yapılan bir işlem değil. Bazı işlemler hayati olabilir. Bu mantıkla hareket edilmez. Diğer taraftan da bu alan suistimale çok açık bir durum ama bunun, sağlıkta tasarrufun faturası hastaya kesilemez’’ dedi.