Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2026 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Gebze’de metro güzergahında bulunan ve Bilir ailesinden dört kişinin yaşamını yitirdiği Arslan Apartmanı’nın çökmesi ile ilgili soru üzerine Kurum, riskli bulunan ve boşatılan 21 binanın risk analiz sonucunu açıklarken adeta yapı denetiminin yapılmadığı itirafında bulundu.
‘ÜÇ TANESİ YENİ YAPILMIŞ AMA…’
Kurum, “O gün hızlı bir şekilde Gebze’ye gittik. Bizzat yerinde gördüm. Orada 4 bin 988 bağımsız birimi inceledik. Boşaltılan binalarla ilgili risk analizini yaptık ve riskli bulduğumuz 21 bina ile ilgili de vatandaşımıza dedik ki ‘bu binalarımız riskli’. Sebebi 2000 yılından öncesi yapılmış yapılar. Üç tanesi de yeni yapılmış ama tekli yine projesine belki uygun değil, riskli. Dolayısıyla bu binalarla ilgili de vatandaşımıza kentsel dönüşüm yapabileceğimizi, bu süreçte de her türlü kira ve taşınma yardımı verebileceğimizi ifade ettik. Yıkıp inşallah yenisini yapacağız ve burada yıkımın etkisiyle mağdur olan esnafımıza, evine girmeyen vatandaşlarımıza da her türlü desteği sağlayacağız.” dedi.
‘YIKILMASI GEREKEN 71 BİNANIN AKIBETİ BELİRSİZ’
Bakanlık, AKP’li Gebze Belediyesinde yaşanan bina çökmesinin metroyla ilgisi olmadığını söylese de faaliyet raporları hattın tamamında yıllar önce 71 binanın riskli görüldüğünü ortaya koymuştu.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 2017 faaliyet raporuna göre Darıca–Gebze Hafif Raylı Sistem (HRS) Metro Hattı Projesi kapsamında 15,6 km’lik hat boyunca 71 bina ve 158 bin metrekarelik bir alan, kamulaştırma planına alındı. 2018’de çalışma devam etti. 2019 faaliyet raporunda ise belediye, 69 bin 298 metrekare alan ve 4 binayı kamulaştırdığını belirtirken, “kalan 55 bina ve 72 bin 598 metrekare alan için kamulaştırma çalışmalarının sürdüğü” ifadesi yer aldı. Yani belediye, hat boyunca risk taşıdığı bilinen yapıların ancak küçük bir bölümünü boşaltabilmişti. 2019 yılında proje Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na devredildikten sonra kamulaştırma ise tamamen durmuş; belediyenin faaliyet raporlarında yer alan “kalan 55 binanın kamulaştırılacağı” taahhüdü yerine getirilmemişti. Bakanlık, metro güzergâhındaki bu yapıların hiçbirine dokunmadı, hattın geri kalanında ne yeni bir istimlak yapıldı ne de kapsamlı bir zemin incelemesi yürütüldü.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un açıkladığı 21 riskli bina, çöken Arslan apartmanının çevresinde bulunuyor. Ancak belediyenin resmi raporlarında yıllar önce “kamulaştırılmalı” denilen 71 binanın büyük bölümünün hâlâ yerinde durup durmadığı bilinmiyor. Faaliyet raporlarında adı geçen 55 binanın kaçı yıkıldı, kaçı yenilendi, kaçı hâlâ zemin riski taşımasına rağmen vatandaşlar tarafından kullanılmaya devam ediyor, soruları halen yanıt bekliyor.
“ZORLA REZERV UYGULAMASI YAPMADIK” İDDİASI
Komisyon toplantısında Murat Kurum, depremden etkilenen 11 ilde yaşanan büyük yıkımın ardından binaların sağlam zeminlere yapıldığını söyledi, “Fay hattı üzerine hiçbir inşaat faaliyeti yapmadık” dedi. Halkın tapulu arazilerine ve evlerine el konulmasının önünü açan rezerv alan uygulamasının “zaruret” olduğunu öne süren Kurum, başta Hatay olmak üzere deprem bölgesindeki tepkilere ve karşı çıkışlara rağmen vatandaşların onayı olmadan proje gerçekleştirmediklerini savundu.
Görüşmelerin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yanı sıra Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İklim Değişikliği Başkanlığı, Kentsel Dönüşüm Başkanlığının 2026 yılı bütçeleri ile Türkiye Çevre Ajansının Sayıştay raporu kabul edildi.