Yusuf Tuna Koç
Spor hukuku uzmanı Avukat Aysu Melis Bağlan ile geçtiğimiz hafta patlak veren bahis skandalı davasını, gelebilecek cezaları, spor dünyasına etkisini ve gerçekçi bir çözüm için yapılabilecekleri konuştuk.
• Süreci Federasyon açıklamalarından takip edebiliyoruz fakat ismi açıklanan hakemlerle ilgili yaptırım nasıl olacak, bundan sonraki süreç nasıl ilerleyecek?
İsimler açıklandıktan sonra önce lisanslar iptal olur mu diye düşünüyorduk ancak tercih 57. Maddeden kullanıldı. 57. Madde de sadece bahis oynanmasıyla ilgileniyor, bu da 3 aydan 1 yıla kadar müsabakadan men cezası demek. Hakemlikten ihraç, lisans iptali mümkün değil. Hakemlerin de tedbiri sevkine karar verildi. Bu bir ceza değil henüz, yasal süreç içerisinde hakemlerin itiraz sürecini de hem bir spor sever hem bir yurttaş olarak bekliyorum. Tedbirli olmalarını da aslında şu an görev almayacaklar, süreç tamamlanana kadar askıda kalacaklar şeklinde değerlendirebiliriz. Henüz haklarında verilmiş bir karar yok, lisansların iptali olmayacak. Bunları sevk maddesine dayanarak söylüyoruz. Sadece 1 yıla kadar müsabakadan men ya da hak mahrumiyeti gündeme gelebilir. Hak mahrumiyeti daha ağır bir ceza, peki bir hakem bu cezayı alırsa ne olacak? Resmi maçlarda stadyumlara dahi giremeyecekler, idari, sportif vs. hiçbir faaliyette bulunamayacaklar. Şu an görünen durum bu, en kısa zamanda gelebilecek ceza da budur.
CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL
• Peki cezalar dediğiniz gibi kesinleşirse, örneğin cezanın açıklandığı 1 yıldan sonra bu hakemler yeniden göreve dönebilir duruma mı gelecek?
Lisans iptaline yönelik bir sevk bile söz konusu olmadığı için şu an tam olarak öyle olacak. Futbol disiplin talimatının 59. Maddesi olan görevi ihmal ve kötüye kullanma başlıklı düzenleme var. Biz kamuoyunun vicdanının rahatsızlığından dolayı özel bir amaç doğrultusunda veya avantaj sağlamak amacıyla görevi kötüye kullanmak olarak düşünüyoruz. Ancak buradan bir sevk gerçekleşmedi, eğer gerçekleşseydi en az bir yıllık hak mahrumiyeti veya lisans iptali yolu açılacaktı ve biz bu tartışmaları yapabilecektik. Şimdilik durum bu.
• Peki böyle bir cezalandırma kararı caydırıcılık açısından sorun oluşturmuyor mu? Ceza almayan hakemleri hatta gelecek kuşağı geçtim, sadece bir yıllık hak mahrumiyeti bizzat yargılanan hakemleri dahi neden bahis oynamaktan vazgeçirsin?
Evet ceza mı ödül mü gibi bir tartışma gündeme gelecek. Kamu vicdanı rahatladı mı? Bundan sonra suçluların “Evet herkesin önünde de bunu yapmayalım” diyecekleri bir durum oluşacak en fazla. Etik ve ahlaki olarak toplumun gözü önünde küçük düşmemek bakımından bile neredeyse çok da caydırıcı değil. Kamu vicdanını rahatlatan bir durum olmayacaktır.
• Hatta caydırmak bir yana belki teknik takipten kaçmanın yollarını bulmak için fırsata bile dönüşebilir o zaman.
Bu süreçte önce açıklama yapılıp isimlerin de iki gün sonra verilmesi de acaba insanlara zaman kazandırma amacıyla mı yapıldı diye düşündürüyor. Ya da dijital izlerin kaybolması için gerekli zaman buldular ve bazı bilgileri silebildiler mi soruları akla geliyor. Açıklama, isimler ve disiplin sevki arasındaki süre acaba delillerin karartılmasında kullanıldı mı, bir soru işareti de bu.
DAVA GENİŞLEMELİ
• Bahsettiğiniz gibi ilk olarak Zorbay Küçük’ün ismi açıklandı sonrasında ise enteresan şekilde bir süre hiç isim açıklanmadı, ardından açıklanan isimler de çok daha düşük profilliydi. Diğer yüksek profilli hakemlerin yanı sıra teknik ekip ve futbolcuların da bu skandala dahil olduğuna dair iddialar var. Bu dava ismi geçen hakemlerden daha geniş bir kapsama genişleyebilir mi sizce?
Kesinlikle genişlemeli. Aslında bugünkü can sıkıcı tartışmalar gelecek için büyük bir fırsat. Umarım bu kez bu şans kullanılır ve derinlemesine bir araştırmayla genişleyebileceği kadar genişler. Kim ki herhangi bir hesap açmış, oynamış, istihbarat sağlamış, bir müsabaka sonucunu değiştirecek eylemlere etik ve ahlak dışı şekilde aracılık etmiş veya bizzat bu eylemi gerçekleştirmiş; bunların açığa çıkması bundan sonrası için herkesin güvende olması ve hakkını alabilmesi açısından çok önemli. Türkiye’de kaç camia varsa hepsinin ayrı ayrı birleşebildiği tek konu “bizim hakkımız yeniyor” feryadı. Herkes yenerken de yenilirken de hakem performansından mutsuz. Dolayısıyla adalet ve güvenin tesis edilmesi açısından ciddi bir toplumsal boşluk da vardı. Bu yüzden genişleyebildiği kadar genişlemesi ve bu konudaki maddi gerçeğin açığa çıkması hepimizin faydasına olur, destekliyoruz tabii ki.
TFF ŞEFFAF OLMALI
• Peki bir Spor hukukçusu olarak sizce en ideal şartlarda gerçekten futbolda ve diğer spor dallarında böyle bir bahis şikesinin engellenmesi nasıl mümkün olabilir?
Aslında her zaman bu tarz sorunlarda Türkiye kamuoyu caydırıcı ceza peşinde koşuyor, tüm çözümün caydırıcı cezalarda olduğuna inandığımız bir duruma geldik. Fakat bu cezalar gerçekten işe yaramıyor yoksa çok güzel madde ve kanunlar da var ancak kağıtta yazması ile uygulanması arasındaki derin boşluk kamu vicdanını rahatsız ediyor. O yüzden bir sisteme çoktandır ihtiyacımız var. Federasyon eliyle ve tüm yetkililerce sahip çıkılan, konuşmaya ve tartışmaya açılan, biz bunun üzerine gidiyoruz denilen bir noktaya gelinmesini çok isteriz. Hakem atamalarından başlayarak gerçek bir sisteme ihtiyacımız var. Ülkemizi görmek istediğimiz yer burası tabii ki.
• Sistemden kastınız hem yasal bir çerçevenin sağlam olması hem de kurumların dürüstçe hareket etmesi mi?
Liyakat. Her kurumda, TFF’nin içindeki her kurulda ihtiyaç liyakat. Malum TFF özerk bir federasyon ve kendi yasasını kendi yapıyor, kendi atamalarını gerçekleştiriyor. Bu denetim, tarafsızlık ve bağımsızlık açısından çok daha şeffaf olmasını gerektiriyor, çünkü TFF’ye özerkliğini veren de bir yasa. Baştan aşağı bir sisteme ihtiyacımız var.
• Kamuoyunda çokça tartışıldığı için sormak istiyorum, hukuki sürecin geleceği noktada davanın kapsamı olan son beş sene içerisindeki şampiyonlukların değişme ihtimali olabilir mi?
Böyle bir ihtimal olduğunu düşünmüyorum. 5 sene çerçevesinde bakılmasının sebebi zaman aşımı hükümlerindeki sınırlamayla ilgili. Herhangi bir şampiyonluğun el değiştireceğini, küme düşen bir kulübün hak kazanacağını düşünmüyorum. Yalnızca kişilerle ilgili karar çıkacağını düşünüyorum.