acı
Acı
Aslında sürekli düşünen biriyim. Bazen bu, taşıması zor bir yük gibi geliyor.
Düşündükçe içim kararıyor, düşünmemekse elimden gelmiyor.
Bazı anlarda kendi hayal dünyama o kadar dalıyorum ki, biri araya girince sinirleniyorum.
Oysa biliyorum — bu hayallerin çoğu hiç var olmadı, belki de hiç olmayacak.
Yine de kurmadan duramıyorum.
Her şey bazen öyle sıkıcı, öyle bunaltıcı geliyor ki…
Boğuluyormuş gibi hissediyorum.
Sıkılmamak için ilginç bulduğum şeyleri izliyorum.
Bugün mesela bir dizi izledim, çok tatlıydı.
Bir gün öyle bir ilişkim olsun isterdim.
Mutlu olmak, derin bir nefes almak, huzurlu bir sabaha uyanmak…
Bunlar bana o kadar uzak ihtimaller gibi geliyor ki.
Birinin seni gerçekten sevmesi — öylesine, olduğun gibi,
korkmadan, zorunluluklar olmadan…
Sadece sevgi, saygı ve anlayışla.
Böyle bir sevgiye inanmak bile zor artık.
Bulmak istiyorum, ama aramaya da korkuyorum.
Çünkü bulduklarım hep bir avuç içi boş ceviz kabuğu gibi:
kimi yarım dolu, kimi su almış, kimi çürümüş, kurtlanmış.
Hem bulsam neye yarar?
Kolları kelepçeli, kanatları kırık biri sevse neye yarar?
Sevmese neye yarar?
Güvenmekten korkuyorum artık.
Korkak biri oldum ya, en çok buna yanıyorum.
Hep cesur ve kararlı biri olmak isterdim.
Ama şimdi sanki bir eliyle uçurumda sallanan biriyim.
İnsanlara iyi davranmak istemiyorum, ama kötü de olmak istemiyorum.
Sadece yoruldum.
Görünmeyen bir denizde boğuluyorum.
Beni izliyorlar, ben gülümsüyorum,
sonra ben tökezliyorum ve herkes yoluna devam ediyor.
Ne büyük bir işkence, değil mi?
Ve bu dünyanın bir de cehennemi var…
Ey yüce Rabbim
Elbette hikmetinden sual olunmaz.
Ama neyedir bu cefamız, neyin tükenmek bilmez cezasıdır bu
Aslında sürekli düşünen biriyim. was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.