Anne Karnı Tiyatrosu

Bir gün otururken, aklımda bir hikâye beliriverdi. Dört küçük beden, dört büyük ruh. Sanki her biri çoktan kendi karakterini seçmişti. Tam o anda, sanki görünmez bir perde aralanmış gibi, kendi sahnelerinde rol almaya başladılar; Bir kraliçe, bir kahin, bir gözcü, bir ayakkabı savaşçısı.

Artık onlar, sadece hayatımın bir parçası değil; kendi sahnelerinde rol alan küçük birer oyuncu. Her biri, kendi karakterini canlandırıyor . Fotoğraflarıyla birlikte paylaşacağım bu hikâyede, siz de onların dünyasına konuk olacaksınız. Bu yolculuğa ortak olduğunuz için şimdiden teşekkür ederim.

Bu bir anne karnı tiyatrosu. Henüz dünyaya adım atmadan roller belirleniyor. Kimin gerçekten kraliçe, kimin sadece bir battaniye kıvrımı olduğunu, doğduktan sonra anlayacağız.

Nova (Novişko) – Ruhsal Görevli

Nova

‘’Nova, derin bir sessizliğin içinden sahneye çıkar gibi konuştu; “Düzen rica ediyorum. Burası bir meclis. Herkes sırayla kendini tanıtsın. Ciddiyet önemli; karmasal kayıtlar tutuluyor.”

Luna (Lunişko) – Kraliçe Ruh

Luna

İlk ses kendinden emin bir tonda yankılandı. “Ben Lunişko’yum. Önceki yaşamımda kadim bir kraliçeydim. Büyük bir kedi hanedanını yönettim. Patisel selamım halkımı büyülerdi. Şimdi ise bu doğum torbası dar geliyor. İhtişamıma yer yok burada.”

Duman (Dumişko) – Kaotik Firavun

Duman

“Ben Dumişko. Eskiden firavundum. Altınla süslenmiş tırnaklarım vardı. Rahipler önümde eğilirdi. Şimdi her yer karanlık ama içimdeki kudret ışık saçıyor.”

Nova, onun sözünü bastırmadan ama alttan alta alayla homurdandı: “Hadi oradan Dumişko! Seni önceki yaşamında merdiven boşluğunda terlik fırlatırken görmüşler. Kapıcılık yapıyormuşsun, patilerin hâlâ aidat kokuyor.”

Duman, sitemle ama inatla karşılık verdi: “Onlara kapının önüne bırakmamalarını söyledim…”

Venüs (Venüskuş) – Sessiz Kahin

Venüs

Sonra bir başka fısıltı yayıldı. Venüs, sanki hiçbir yere ait değilmiş gibi konuştu: “Ben Venüskuş. Önceki yaşamımda bir kahindim. Kadim tarot bilgilerini doğmadan ezberledim. Bu karanlıkta bile ruhlar benimle konuşuyor. Yalnız şu aptal kız kartları yine yanlış açmış. Felaket yakın.”

Nova, ciddiyetle sözü yeniden aldı:

“Ben Novişko’yum. Doğmadan önce görevli olarak atandım. Herkesin titreşimlerini ölçüyor, ruhsal yolculukları denetliyorum. Kim doğduğunda nankör olacak, kim sevilmek için miyavlayacak, gözlemleyip yukarıya bildiriyorum.”

Birden dışarıdan metalik bir ses yankılandı. Soğuk, nötr ve kaçınılmazdı: “Evet minik dostlar, hazırlanın. Burası Türkiye, birazdan dünyaya iniş başlıyor.”

Dumişko: “Türkiye mi? Ruhsal rehberlerimin coğrafya bilgisi şaka mı? Açıkça yazıyordu: karlarla kaplı dağlar, sessiz insanlar, bol somon…”

Şaşkın Duman

Lunişko kaşlarını çattı:
“Orası seni daha çok yansıtır bence, kapı önü ayakkabı dolu”

Luna çok ayıp!

Rahmin içi sıvıyla birlikte dönmeye başladı. Sesler bulanıklaştı
Luna kürkünü düzeltti, Venüs gözlerini devirdi. Duman dizlerini göğsüne çekti. Nova ise resmi bir ciddiyetle son kez listelerini kontrol etti.
İşte tam o an…
Bir titreşim daha doğdu karanlığın içinde. Henüz kelimesiz ama gözleri açık. Henüz sessiz ama dikkatle izliyor. Bu tiyatroda onun da rolü olacak.

Gizna, sahneye çağrılmak üzeredir…

Anne Karnı Tiyatrosu was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.