ANASON KOKULU SOKAKLAR
Anason kokulu sokaklar, sadece havada asılı duran bir koku değil, aynı zamanda Akdeniz ve Yakın Doğu kültürlerinin en derin köklerine değen bir atmosfer, bir sosyallik ritüelinin somutlaşmış halidir.
Bu koku, bir semtin veya bir şehrin, yeme/içme ve sohbet ekseninde dönen canlı, tarihi dokusunun birer imzasıdır.
Anason kokusu denildiğinde akla ilk gelen coğrafyalar, anason bazlı içkilerin (rakı, uzo, pastis vb.) bir yaşam biçimi haline geldiği Ege, Akdeniz ve Marmara kıyılarıdır.
İzmir’in Kordon’u veya eski semtlerindeki balık restoranları da, anason ve deniz esintisinin buluştuğu noktalardır.
Sonrasında da, İstanbul’un Kumkapı, Nevizade ve Samatya gibi tarihi meyhane semtleri, bu kokunun en yoğun yaşandığı yerlerdir.
Akşam saatlerinde, eski evlerin altındaki dar sokaklara yayılan koku, fasıl sesleri, çatalların tabaklara vuruşu ve kahkahalarla iç içe geçer.
Buralar genellikle şehrin en eski ve en otantik kısımlarıdır; burada her köşe, geçmişten gelen bir hikayeye ve bir yeme/ içme geleneğine tanıklık eder.
Meyhane kültürü denilince, sırların ve dertlerin açıldığı bir ortam olarak tanımlanır. Anason kokusu da, bu samimi atmosferin havaya karışan izidir. Kokunun yayıldığı sokaklar, dış dünyanın telaşından soyutlanmıştır.
Bu coğrafyada anason, sadece içki değil, aynı zamanda mezelerin ve balıkların marine edilmesinde kullanıldığı için sokaklara yayılan koku da daha katmanlıdır.
Çoğu zaman anason kokusu, deniz, kızarmış balık, taze otlar ve dumanın karışımıyla zenginleşir.
Anason kokulu sokaklar; sadece bir içki kokusunun değil, asırlık bir medeniyetin, sofraların, şarkıların ve insan bağlarının kokusudur.
Bu kokuyu solumak, o kültürün kalbinde bir anlığına yer almak demektir.
İşte bizler bu hayatta, ortaya karışık bir meze tabağına damlamış anason kokuları gibiyiz.
ANASON KOKULU was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.