Alışkanlık

Merhaba arkadaşlar, bugün alışkanlıklar üzerine konuşacağım. Alışkanlıklar nedir ve hayatımız üzerine etkileri nelerdir, bunlar hakkında konuşacağım naçizane 😀

Alışkanlıklarınızı düşünmenizi istiyorum; sizi siz yapan şeyleri, kim olduğunuzu, nereye gideceğinizi belirleyen alışkanlıklarınızı, her gün yaptığınız eylemleri, düşündüğünüz şeyleri, insanlar ile kurduğunuz etkileşimleri. Kullanmaya alışkın olduğunuz kelimeler, her gün yaptığınız eylemler gerçekten de size mi hizmet ediyor, ihtiyacınızı karşılıyor mu gerçekten?

Hepimizin alışkanlıkları vardır; kimisini severiz, kimisinden nefret ederiz, kimisini anlamayız bile ama vardır ve tüm bunları kimliğimizin bir parçası sanırız. “Ben böyleyim” deriz, daha farklısı bizi korkutur ve endişlendirir. İçimizde bir tedirginlik kaplar. Mesela en çok yaptığınız alışkanlığı bıraktığınızı hayal edin; eğer sizde bir his uyandırmıyorsa bırakmak bu güzel ama sizi korkutuyorsa işte burada bir problemimiz var demektir.

Peki buradaki problem nedir esasında? Problem, dünün ihtiyaçlarının bugünkü ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışmasıdır. Bizi biz yapan alışkanlıklarımız vardır; her zaman onları bıraktığımız zaman onların getirdiği duygu, his, davranışları da bırakmamız anlamına gelir. Hep kendimiz için iyi alışkanlıkları seçmeyi yeğleriz ama neden bu olmaz?

Alışkanlıklar ihtiyaçlarımızı karşılamak için vardır. Ben daha iyi bir vücut istiyorsam o zaman spor alışkanlığı edinmeliyim; eğer entelektüel anlamda daha iyi bir yere gelmek istiyorsam o zaman daha fazla kitap ve makale okuma alışkanlığı edinmeliyim çünkü amacıma hizmet ediyor. Ama günümüzde bizlerin çok daha farklı alışkanlıkları var; mesela reels kaydırmak, daha az hareket etmek, alkol ve sigara kullanmak gibi. Peki bunlar hangi ihtiyacı karşılıyor da biz bunları bu kadar fazla yapıyoruz? Alışkanlıkların ihtiyaçlarımızı karşılamak için olduğunu söylemiştim ama şöyle bir detay var: Bu, hangi zamanımızın ihtiyaçlarını karşılıyor?

Çocukken belli çevrelerle, belli insanlarla (aile, arkadaşlar) vakit geçiririz ve bulunduğumuz koşulların bizde uyandırdığı hisler vardır; mesela korunma hissi veya görünme ihtiyacı. Çocuk beynimiz bu hislerden rahatsız olur, bu onun için bir tehdittir ve bundan kurtulması gerekir. Bunun için bulunduğu çevreye uyum sağlamak ister. Mesela sadece uyumlu olduğunuz zaman sizi seven bir ailede veya kitap okuduğun zaman seni “inek” kategorisine koyan bir grubun içinde olduğunu varsayalım. Burada çevrenin yaratmış olduğu bir duygu var ve çocuk beynimiz bundan kaçınmak ve kendimizi korumak için belli başlı davranışlar geliştirir. Bunun geleceğimizdeki benliğimize etkisi şudur: Kitap okumak bize iyi hissettirmek yerine kötü hissettiren bir eyleme dönüşür veya uyum göstermediğimiz zaman kendimizi suçlu hissederiz.

Baktığımız zaman geçmiş koşulların ihtiyaçları bugünümüze etki ediyordur ama bu, bugünün ihtiyaçları mıdır? Çoğunlukla değildir. Eski kalıpların eseri olan alışkanlıklarla yaşarız ve buna “bu benim, ben böyleyim” deriz. Aslında o biz değilizdir; sadece çocukluktaki koşulların ihtiyaçlarını karşılayan alışkanlıkları hâlâ sürdürüyoruz. O yüzden onları bırakmaktan bu kadar korkar, endişeleniriz.

Alışkanlık genelde katı bir şey olarak uygulanır ama yaşamın bu kaotik yapısında katı ve aynı şeyler yaşamın kendisine terstir. Peki bu durum nasıl çözülür?

Bana göre bir probleme bilinç koymadan çözüm üretmek sürdürülebilir olmaz. Herkesin reçetesi farklıdır. Alışkanlığı kırmak çoğu zaman yeni bir alışkanlık eklemekle değil, eski ihtiyacı fark etmekle başlar. Çünkü ihtiyaç görülmediği sürece alışkanlık değişmez, sadece şekil değiştirir.
Bu yüzden mesele “iradeli olmak” değil, kendine karşı dürüst olabilmektir.
Belki de asıl soru şudur:
Bu alışkanlık bugün hangi ihtiyacımı karşılıyor ve ben o ihtiyacı daha sağlıklı bir yerden karşılamayı öğrenmeye hazır mıyım?

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Başka bir yazıda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.

Alışkanlık was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.