Algıdan Tüketime: Medyanın Giyim Üzerindeki Etkisi

Başlıktan da anlaşılacağı üzere bu yazı boyunca medyanın giyim üzerindeki etkisini ele almayı amaçlıyorum. Ancak konuyu yalnızca kendi düşüncelerim üzerinden anlatmak yerine, başkalarının bu mesele hakkında ne düşündüğünü de merak ettiğim için bir anket yapma gereği duydum. Anketten elde edilen veriler, kişisel deneyimlerimin aslında ne kadar ortak eğilimlere dayandığını gösterdi. Bu yazı “Neden böyle giyiniyoruz?” sorusunu cevaplandırmayı hedefliyor.

Giyinmenin asıl amacı, insanların kendini koruması ve günlük hayatını sürdürebilmesiydi. Zamanla kıyafetler statüyü, aidiyeti, ve kimliği ifade eden bir araca dönüştü. Böylelikle karşı tarafa bir mesaj verilmesini sağlamış oldu. Medyanın günümüzde hemen hemen her konu üzerinde belli bir etkisi olduğu su götürmez bir gerçek. Kıyafetlerin bu dönüşümü geçirmesinde de medya etkili olmuştur.

Medyanın insanları belirli kalıplar ve başlıklar altında sınıflandırması, zamanla “iyi giyinmiş insan” kavramını da yeniden tanımlamıştır. Ankette katılımcılara “İyi giyinmiş bir insan sizin için ne ifade ediyor?” sorusu yönelttiğimde, katılımcıların %46’sı bu kavramı estetik/minimal, %38’i ise trend olarak tanımlamıştır. Kalan katılımcılar ise iyi giyimi lüks, farklı, uğraşılmış yaratıcı, marka gibi daha bireysel ifadelerle açıklamıştır. Bu oranlara bakıldığında ortaya çıkan tablo dikkat çekicidir: Estetik ve minimal olarak tanımlanan giyim anlayışı da aslında büyük ölçüde günümüz trendleriyle şekillenmektedir. Yani iyi giyimi estetik ve minimal olarak tanımlayan katılımcılar da, farkında olmasalar bile, güncel trendlerin etkisi altında kalmaktadır.

İyi giyinmiş insan kavramına değindikten sonra katılımcılara “Genelde karşıdaki kişinin kıyafetine bakarak onun hakkında ilk izlenim oluşturur musunuz?” sorusunu yönelttiğimde katılımcılar %36 oranıyla sürekli olmasa da bu ilk değerlendirmeyi yaptıklarını dile getirmiştir. Bu sonuç kıyafetin bir sınıflandırma aracına dönüştüğünü tekrardan gözler önüne sermiş oluyor.

Giyinirken medyadan ne kadar etkilendiğimizi tartıştıktan sonra, bu etkinin giyim sektöründeki karşılığına da bakmak gerekiyor. Medya, artık yalnızca trendleri gösteren bir araç değil; doğrudan satışa yönlendiren güçlü bir mekanizma haline gelmiş durumda. Ankette katılımcılara “Son bir yıl içinde medya etkisiyle satın aldığınız bir ürün oldu mu?” sorusu yönelttiğimde, katılımcıların %50’si bu soruya evet yanıtını verirken, %26’sı hayır, %24’ü ise hatırlamıyorum cevabını vermiştir.

Bu veriler, medyanın satın alma davranışları üzerindeki etkisinin ne kadar güçlü olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Özellikle sosyal medya platformları aracılığıyla markaların, hedef kitle olarak gördükleri kullanıcılarla doğrudan iletişim kurabilmesi, reklam faaliyetlerinin büyük ölçüde dijital mecralara kaymasına neden olmuştur. Medya, bu noktada yalnızca bir vitrin değil; tüketimi yönlendiren, hatta hızlandıran bir satış alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuyla ilgi istatistikleri paylaşmak istiyorum:

.Sosyal medyada günlük ne kadar süre geçiriyorsunuz? Katılımcıların çoğu günde 3–5 saat ve üzeri sosyal medyada vakit geçirmektedir.

.En çok hangi sosyal medya platformunu kullanıyorsunuz? Katılımcıların büyük bölümü en çok Instagram kullandığını belirtmiştir.

.Influencer ve fenomenler gençlerin giyim tarzını etkiliyor mu?Katılımcıların çoğu influencer ve fenomenlerin gençlerin giyim tarzını etkilediğini düşünmektedir.

.Bir kıyafeti satın alırken trend olması sizi etkiler mi? Katılımcıların %40’ı trend olmasının etkilemediğini, %34’ü kararsız olduğunu, %28’i ise etkilendiğini belirtmiştir.

.Moda trendlerini ilk nerede görüyorsunuz? Katılımcıların büyük bölümü moda trendlerini ilk olarak influencer içeriklerinde gördüğünü belirtmiştir.

Sosyal medyada yapılan yorumlar, paylaşımlar ve bir ürünün beğenilen-beğenilmeyen yönlerinin açıklanarak deneyimlerin sunulması, insanları alışveriş yapma öncesinde sosyal medyadan fikir almaya yönlendirmiştir. Bu durum, markaları sosyal medya üzerinden influencerlar aracılığıyla “samimiyet” hissi vererek giysi satın almaya iten kampanyalar oluşturmaya yöneltmiştir.

Ankete katılan katılımcıların %96'sının kadın olması nedeniyle bazı şeylere de ek olarak değinmek istiyorum. Erkeklerin ankete katılamamasının nedeninin; medyanın giyimlerini şekillendirdiği düşüncesine katılmamaları mı, yoksa bu etkilenmenin farkında olsalar bile bundan rahatsız olmamaları mı olduğunu bilemiyorum. Ancak Türkiye özelinde influencerların büyük bir kısmının kadın olması ve influencerlar tarafından etkilenen kısmın büyük çoğunluğunu kadınların oluşturması, medyanın giyim üzerindeki etkisinin kadınlar nezdinde daha fazla olduğunu basitçe ortaya koymaktadır. Ek olarak “Sizce medya özellikle de kadınların görünüşüne yönelik baskıyı arttırıyor mu?” sorusuna karşı katılımcılar( katılımcıların kadın-erkek oranı hemen hemen eşittir) %92 oranında evet cevabını vermiştir. Bununla ilgili de bazı sayısal verileri paylaşmak isterim:

.Influencer paylaşımlarının sizi alışverişe yönlendirdiği olur mu?Katılımcıların %46’sı influencer paylaşımlarının birkaç kez alışverişe yönlendirdiğini, %22’si evet, %32’si ise hayır yanıtını vermiştir.

.Reklamlarda gördüğünüz ürünlere karşı daha olumlu bakma eğiliminiz var mı? Katılımcıların %40’ı reklamlardaki ürünlere bazen daha olumlu baktığını, %14’ü evet, %46’sı ise hayır demiştir.( Çoğunluğun olumlu bakmaması ama yine de bu reklamlar aracılığıyla bilinirlik kazanan giysilerin kullanımını tercih etmesi şaşırtıcıdır bu insanların beğenmese de sırf trend olduğu için o tarz giysileri giydiği anlamına gelmektedir.)

.Giyinirken “yargılanma” kaygısı hissettiğiniz oluyor mu? Katılımcıların çoğu (%62) giyinirken yargılanma kaygısı hissettiğini, %38’i ise hissetmediğini belirtmiştir.

.Sosyal medya sizce giyim üzerinde baskı oluşturuyor mu? Katılımcıların büyük çoğunluğu (%76) sosyal medyanın giyim üzerinde baskı oluşturduğunu düşünmektedir.

.Uygun/uygunsuz kıyafet algısının kaynağı sizce nedir? Katılımcıların çoğu (%74) uygun ya da uygunsuz kıyafet algısının temel kaynağının toplum olduğunu belirtmiştir.

.Sosyal medyada gördüğünüz kombinleri kendinize uyarlama isteği duyuyor musunuz? Katılımcıların büyük bir kısmı (%62) sosyal medyada gördüğü kombinleri ara sıra kendine uyarlamak istediğini ifade etmiştir.

Son söz olarak bu çalışma, giyinme şeklimizin artık bize ait olmadığını gösterdi. Medya, özellikle kadınlar üzerinde büyük baskı kuruyor. İnsanlar, ne giyeceklerine karar verirken “yargılanma” korkusu yaşıyor (%62). Influencer’lar bizi sürekli alışverişe itiyor. Yani, rahatsız olsak bile bize gösterilen trendleri takip ediyoruz. Bu durumu değiştirmek için, kime hizmet ettiğimizi düşünerek giyinmeye başlamalıyız. Bilinçli şekilde giysi tüketimi yaparak bu giyinme olayını bireysel hale getirmeye çalışmalıyız. Medyanın bu anlamda olumlu/olumsuz etkisini dikkate almalıyız.

Teşekkürler:)

Beni Instagram’da takip etmek için:

Algıdan Tüketime: Medyanın Giyim Üzerindeki Etkisi was originally published in Türkiye Yayını on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.