7 Ekim’den bugüne neler yaşandı?

Ön Not 

7 Ekim’in milat alınması, özellikle liberal kesimlerce köpürtülen belli bir yanılgının yaygınlaştırılmasına da yarıyor. Filistin halkının siyonist terör ve kuşatma altında yaşadıkları 7 Ekim’de başlamadı. Filistinlilerin topraklarından sürülmesi yahut sindirilmesi hedefiyle maruz kaldıkları saldırılar, zorunlu yerinden etmeler ve gayri meşru yerleşimler, İsrail devletinin kuruluşunun bile öncesine, İngiliz yönetimi dönemine kadar gidiyor. Bunu anlamak, bugünkü soykırımın milatı olarak sayılan, 7 Ekim’de Filistin örgütleri tarafından başlatılan Aksa Tufanının sebeplerini anlamak için önemli.  

Bizim 7 Ekim ile başlattığımız dönemselleştirme hem geçmişte örneği olmayacak boyutta yoğunlaşan katliamlarla artık Uluslararası Adalet Divanının bile soykırım olarak kabul ettiği trajedinin hem de İsrail-ABD ortaklığının tüm orta doğuda başlattığı saldırı ve yayılma planının başlangıcına işaret etmek amacı taşıyor. 

2023

7 Ekim: Gazze’nin açık hava hapishanesine dönüştürüldüğü, silahlı yerinden etmelerin ve Filistinli çiftçilere yönelik sabotaj saldırılarının yoğunlaştığı bu dönemde Hamas ve Filistin Halkın Kurtuluş Cephesi başta olmak üzere Filistinli gruplar, teknolojik savunma sistemlerini hackledikleri İsrail sınırı üzerinden bir dizi saldırı düzenledi. Kara ve havadan düzenlenen saldırının sonucunda bin 200 kişi öldü, 251 kişi rehin alındı. Saldırının başlangıç noktası, açık hava hapishanesi nitelendirilebilecek insanlık dışı koşulların hemen yanı başında düzenlenen Nova Müzik Festivalinde gerçekleşmesi ve sivilleri hedef alması sebebiyle dünya kamuoyunda tepki çekti. İsrail gazetesi Haaretz, saldırıdan aylar sonra İsrail ordusunun müdahalede Hannibal Protokolü çerçevesinde kendi vatandaşlarını hedef alarak, yaşanan ölümlerin belli bir kısmından doğrudan sorumlu olduğunu ortaya çıkardı. İsrail ve batı medyasında, hatta bizzat dönemin ABD Başkanı Biden’in açıklamalarında, saldırıda İsrailli bebeklerin fırına atıldığı, kafalarının koparıldığı, toplu tecavüzlerin yaşandığı gibi sonradan tamamı yalanlanacak bir dizi iftira yayınlandı. İsrail tarafı, bizzat Başbakan Netanyahu’nun ifadesiyle, Hamas’ı yok etme sözü vererek birkaç saat içinde Gazze’ye yönelik harekatını başlattı ve 2 yılın ardından hala sürmekte olan soykırım başladı. 

13 Ekim: İsrail kara harekatı için Gazze halkını şeridin kuzeyini tahliye etmeye zorladı. Tahliyenin ilk haftasında 1 Milyon Gazze’li kuzeydeki evlerini terk etmek zorunda kaldı. Ancak İsrail harekatının ilk aylarında, tahliye için verilen yollara da saldırılar düzenleyerek evlerinden zorla çıkarılan siviller katledildi. İlk hafta düzenlenen hava ve kara saldırıları sonucunda 2 bin 670 Filistinli katledildi. 

16 Ekim: İsrail Refah sınır kapısına saldırı düzenleyerek Gazze’ye yönelik insani yardımı kesti. Bugün yaşanan soykırımın en önemli sebeplerinden biri olan gıda ve tıbbi destekten mahrum bırakma yöntemi, soykırımın henüz ilk ayında hayata geçirildi. 

Kasım: İsrail Gazze’deki onlarca hastaneyi, Hamas askeri üssü oldukları gerekçesiyle bombaladı. Bugüne kadar yapılan hava saldırıları sonucu, Gazze Sağlık Bakanlığına bağlı çalışır durumda hastane kalmadı. İsrail’in Hamas üssü ve canlı kalkan iddiaları ise 2 yıl boyunca kanıtlanamadı. 24 Kasım’da İsrail ve Hamas arasında ilk ateşkes gerçekleştirildi. Hamas, 251 rehinenin 81’ini, İsrail ise 10 binin üzerindeki Filistinli mahkumun 240’ını salıverdi. 

Aralık: İsrail tarafı ateşkesi 1 Aralık’ta bozdu. Kara ve hava saldırıları yoğunlaşırken, üçte ikisi kadın ve çocuk 20 bin Filistinli katledildi. 

2024

Ocak: İsrail Lübnan’a saldırarak Hamas’ın üst düzey bir ismini katletti. Güney Afrika’nın İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı iddiasıyla sunduğu dava Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı tarafından sonuçlandı. Divan İsrail’den soykırımı durdurmasını talep etti. İsrail kararı yok saydı. 

Şubat: İsrail hastanelerin yanı sıra okulları da yine Hamas bahanesiyle vurmaya başladı. Gazze Şeridine yemek taşıyan bir konvoy vuruldu. Birleşmiş Milletler yetkilileri, İsrail’in Gazze’de 1,1 milyon Filistinlinin gıdaya ulaşımını engellediğini açıkladı. ABD Hava Kuvvetleri mensubu asker Aaron Bushnell, İsrail’in soykırımını ve ABD’nin desteğini protesto etmek için İsrail’in Washington Büyükelçiliği önünde kendini yaktı. Bushnell yazdığı notta, “artık soykırımın suç ortağı olmayacağını” yazdı. 

Mart: Filistinli sivillere yönelik saldırılar sürdü. Gazze’deki Şifa hastanesi İsrail tarafından bombalandı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Refah Sınır Kapısnın Mısır tarafına giderek İsrail’in saldırıları durdurmasını talep etti. 

Nisan: İsrail Suriye’de askeri üsleri havadan bombaladı. İran İsrail’e 300’e yakın füze saldırısı gerçekleştirdi. BM, Gazze’de 50 binden fazla çocuğun yetersiz beslendiğini açıkladı. ABD üniversitelerinde Filistin’e destek için çadır işgalleri başladı. İlerleyen aylarda tüm ülkeyi saran protestolar sonucunda birçok kampüse polis saldırıları gerçekleşti, protestoları gerçekleştiren öğrenciler ve öğretim görevlileri üniversitelerinden atıldı. Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığının kısıtlama kararına rağmen başta iktidar yanlıları olmak üzere Türk şirketlerinin İsrail ile ticareti tam gaz sürdürdüğünü ortaya çıkardı. 

Temmuz: İsrail’in BM’nin itirazlarına rağmen güvenli kamplara saldırılarıyla soykırımın başından bu yana gerçekleşen en büyük yerinden etme operasyonu gerçekleşti. 31 Temmuz’da Hamas siyasi lideri İsmail Haniye İran’da suikaste uğradı. Lancet, Filistin’de soykırımın başından bu yana yaşananlar sebebiyle toplam can kaybının 200 bini bulacağını belirten bir rapor yayınladı. 

Ağustos: İsrail Refah sınır kapısındaki yardım rotasını tamamen kapattı. Dünya Gıda Programı Gazze’deki operasyonlarını durdurdu.  

Eylül: İsrail Lübnan’a saldırdı. Sabote edilen çağrı cihazlarının patlaması sonucu aralarında çocukların da bulunduğu çoğu sivil 37 kişinin ölümüne, 3 bin kişinin yaralanmasına yol açtı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, yaşadığı mahallenin İsrail tarafından tahrip gücü yüksek bombalarla hedef alınması sonucu yüzlerce siville birlikte hayatını kaybetti. Yemen’de Husi hükümeti, Kızıldeniz’de İsrail’e yönelik ticari gemileri ve yardımları bombalamaya başladı. 

Ekim: İran İsrail’e ikinci kez füze saldırısında bulundu. 7 Ekim’in yıl dönümünde tüm dünyada Filistin’e destek eylemleri gerçekleşti. 

■ Kasım: Trump ABD başkanlık seçimini kazandı. Netanyahu’ya tam destek sözü verdi.  

Aralık: İsrail’in hava bombardımanları, Türkiye’nin teçhizat ve stratejik desteği ile İdlib’te bulunan HTŞ ve diğer cihatçı örgütler Şam’a harekat başlattı. Suriye’de Esad hükümeti düştü. İsrail’ê karşı direnişin en stratejik unsurlarından biri ortadan kalktı. İsrail’de Netanyahu ve soykırım karşıtı eylemler büyüdü. 

2025

■ Ocak: ABD ve Birleşik Krallık Hava Kuvvetleri Yemen’e saldırı düzenledi. Kızıldeniz trafiğinin sağlanması için gerçekleştirilen saldırı, Husilerin müdahalelerini durdurmadı. 19 Ocak’ta İsrail ve Hamas arasında 3 aşamalı bir ateşkes yürürlüğe girdi.  

Şubat: Trump, sosyal medyadan yayınladığı bir yapay zeka videosu ile Gazze’nin bir “orta doğu Rivierası” olarak yeniden inşa edileceğini duyurdu. 

Mart: İsrail, henüz başlangıç aşamasında olan ateşkesi tek taraflı olarak bozarak Gazze’ye saldırdı. 

Mayıs: Avrupa şehirlerinde soykırımın durdurulması ve İsrail’e desteğin kesilmesi için kitlesel gösteriler düzenlendi. 

Haziran: İsrail İran’a saldırdı. 11 gün süren savaşta İran’ın nükleer zenginleştirme tesisleri, Devrim Muhafızları ve yerleşim yerleri hedef alındı. İranlı birçok üst düzey komutan ve nükleer bilimci katledildi. İran İsrail’e yoğun füze saldırısyla karşılık verdi. 

Temmuz: İnsani yardım taşıyan Handala gemisi İsrail tarafından ele geçirildi. Gemideki gönüllüler kısa süre tutuklu kaldı. Fransa, İspanya ve Portekiz başta olmak üzere 15 ülke Filistin’i tanıma çağrısı yaptı. İsrail Şam’ı vurdu. 

Ağustos: Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırılması, Gazze’de resmi olarak kıtlık yaşandığını ve bunun kısa sürede Gazze dışına da yansıyacağını açıkladı. 

Ekim: Gazze’ye yola çıkan insani yardım filosuna dahil 44 gemi İsrail tarafından ele geçirildi. Gönüllülerin bir kısmı işkenceye uğradı. İtalya’da Filistin’e destek için genel grev ilan edildi. Hamas ve İsrail Mısır’da barış görüşmelerine başladı. Aralarında Amazon ve IBM’in de olduğu birçok Amerikan şirketinin Gazze’nin yeniden inşasına dair 10 yıllık bir plan hazırlayarak Beyaz Saraya sunduğu ortaya çıktı.