48 bin emekçi aklandı

Bangladeş’te 2023’teki kitlesel asgari ücret protestoları nedeniyle 48 bin işçiye açılan davalar düştü.

Dünyanın en büyük ikinci hazır giyim üreticisi olan Bangladeş’te geçici hükümet, yargılaması süren 48 bin işçiye yönelik tüm davaları düşürürken işçi hakları savunucuları bunu zafer olarak nitelendirdi.

Sendika lideri Kalpona Akter kararı “emekçilerin, örgütlenmenin ve uluslararası dayanışmanın zaferi” olarak tanımladı.

Bangladeş, başta ABD ve Avrupa olmak üzere hazır giyim ürünleri ihracatından yılda yaklaşık 55 milyar dolar kazanıyor, bu da ülkenin yıllık ihracatının yaklaşık yüzde 85’ine denk geliyor.

SÖMÜRÜNÜN MERKEZİ

2023 yılının sonlarına doğru Bangladeş’in tekstil emekçileri, artan enflasyon, yükselen yaşam maliyetleri ve aylık düşük ücretlere karşı sokaklara çıkmıştı.

Protestolar, Kasım 2023’te Bangladeş Hazır Giyim Üreticileri ve İhracatçıları Birliği’nin (BGMEA) işçilerin talep ettiği 208 dolar yerine asgari ücreti yüzde 25 artırarak 90 dolara çıkarmayı teklif etmesinin ardından başlamıştı.

Bu dönemde, kitlesel öğrenci protestolarının ardından 2024 Ağustos’ta ülkeden kaçan eski Başbakan Şeyh Hasina iktidardaydı.

MARKALAR DAVA AÇTIRDI

On binlerce tekstil işçisi başta başkent Dakka olmak üzere meydanlara inmişti. Fabrika önleri ve sokaklarda günlerce protesto düzenleyen işçilere polis sert müdahale etmişti.

Polisle işçiler arasında çatışmalar olurken dört işçi can vermiş, onlarca kişi yaralanmış ve yüzlerce işçi gözaltına alınmıştı. Fabrika sahipleri, emekçiler hakkında vandalizm, saldırı hatta cinayet suçlamalarını içeren davalar açtı.

Bunların bazılarında binlerce işçi, tek bir dava dosyasıyla hedef gösterildi. Sendika ve hak savunucuları bu tür davaları “örgütlenmeyi engelleme” amaçlı gasp aracı olarak nitelendirdi.

Ancak tekstil işçilerinin hakları için mücadele eden Temiz Giysi Hareketi (Clean Clothes Campaign), İşçi Hakları Konsorsiyumu ve Dayanışma Merkezi gibi küresel ağlar, 40’tan fazla uluslararası markayla bağlantılı tedarikçilerden bazılarının “kundaklama” ve “cinayet” gibi asılsız suçlamalarla bu davaları açtığını tespit etti.