Hatay’da 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 14 kişinin yaşamını yitirdiği MCG Tower davasında ilk kez hakim karşısına çıkan İskenderun Belediyesi’nde görev yapan inşaat mühendisi Tayfun Kaba hakkında yurtdışına çıkış yasağı verildi. Sanık Tayfun Kaba, sözlerine depremde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek başlamak istedi. Ancak binada anne ve babasını kaybeden Süheyl Sümbültepe’nin Kaba’ya tepki göstermesi üzerine, mahkeme heyeti tarafından salondan çıkarıldı. Depremde anne ve babasını kaybeden Süheyl Sümbültepe’nin duruşmalara katılmamasına hükmedildi. Bir sonraki duruşma 25 Şubat 2026 tarihine ertelendi.
6 Şubat depremlerinde Hatay’ın İskenderun ilçesindeki MCG Tower da depremde yıkıldı, 14 kişi yaşamını yitirdi.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, binanın müteahhidi Muhammet Coşkun Gökkan, statik proje müellifi ve kaba inşaatı gerçekleştiren Mehmet Yılmazlar, şantiye şefi Şule Genç Özbay, mimari proje müellifi Meltem Yılanoğlu, jeolojik etüt müellifi Sefa Apak, jeofizik etüt müellifi Mehmet İnce, jeoteknik etüt müellifi Yıldıray Şengül, projelendirme ve yapım sürecinde denetim görevini üstlenen yapı denetim şirketi yetkilisi Sakin Karaömer, yapı denetim şirketi bünyesinde statik sorumlusu ve şirket yetkilisi Hikmet Nural, yapı denetim şirketinin mimari sorumlusu Hatice Sezer, ustabaşılar Abdulhamit Bostancı, Ali Cemil Arıcan ve firma sahibi Ferhat Sönmez hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı. Öte yandan, İskenderun Belediyesi’nde görev yapan inşaat mühendisi Tayfun Kaba hakkında da aynı suçtan dava açıldı ve iki dosya birleştirildi. Dosyada tutuklu sanık bulunmuyor.
Dosya kapsamında iki defa bilirkişi raporu alındı, geçen celsede üçüncü kez bilirkişi raporu alınmasına karar verildi, ancak duruşmaya yetişmedi.
İskenderun 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, depremde yakınlarını kaybedenler ile tutuksuz sanıklardan Yıldıray Şengül ve taraf avukatları katıldı. İskenderun Belediyesi’nde görev yapan inşaat mühendisi Tayfun Kaba ise ilk kez hâkim karşısına çıktı. Duruşmada, İskenderun Belediyesi’nde Ruhsat Birimi çalışanı Naim Meriç tanık olarak dinlendi.
DEPREMDE ANNE VE BABASINI KAYBEDEN SÜMBÜLTEPE DURUŞMA SALONUNDAN ÇIKARILDI
Sanık Tayfun Kaba, sözlerine depremde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek başlamak istedi. Ancak binada anne ve babasını kaybeden Süheyl Sümbültepe’nin Kaba’ya tepki göstermesi üzerine, mahkeme heyeti tarafından salondan çıkarıldı.
KAMU GÖREVLİSİ KABA: PROJEDE BİRÇOK AYKIRILIK VARDI
İşinin, yapıların statik projelerini idari olarak incelemek olduğunu ve sahada değil masa başında görev yaptığını vurgulayan Kaba, “Projede akslar kontrol edilir, statik yönden mevzuata uygunluğa bakılır” dedi.
Kaba, dosyaya sanık olarak girdikten sonra inceleme yaptığını belirterek, “Projede birçok aykırılık vardı. Bir kolonun çevresi tahrip edilmişti. Zemin iyileştirmesi yapılmamış, temelde küçültme yapılmış. 10 santimetre bile yer değişimi yapılamazken, bu temelde 2-3 metre küçültme yapılmış. Belediyenin temel altı denetimi yok; ona yapı denetim bakar” diye konuştu.
Sanık Yıldıray Şengül’ün talebi üzerine, tanık olarak duruşmaya gelen İskenderun Belediyesi Ruhsat Birimi çalışanı Naim Meriç, “MCG Tower’da ben işlem yapmadım. Ancak projede aykırılıklar olduğunu ve kullanım izni verilmediğini biliyorum. Başka bir detay bilmiyorum” dedi.
Sanık Yıldıray Şengül ise savunmasında, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.
DURUŞMA 25 ŞUBAT’A ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, hakkında adli kontrol tedbiri bulunan sanıkların adli kontrolünün devamına karar verdi. Sanık Tayfun Kaba hakkında yurtdışına çıkış yasağı getirildi. Depremde anne ve babasını kaybeden Süheyl Sümbültepe’nin duruşmalara katılmamasına hükmedildi. Bir sonraki duruşma 25 Şubat 2026 tarihine ertelendi.
MÜŞTEKİ AVUKATINDAN “OLASI KAST” VURGUSU
Mahkeme çıkışı açıklama yapan müşteki avukat Barış Karahan, birleşen dosya ile ilgili olarak Tayfun Kaba’nın çok çarpıcı açıklamalarda bulunduğunu belirtti. Zemin yapısına dair onaylanan projenin fiiliyatta uygulanmadığını açıkladığına dikkat çeken Karahan, şunları kaydetti:
“Biz en baştan beri müşteki vekilleri olarak hep altını çizdiğimiz önemli bir husus vardı. Biz de mevcut projenin fiiliyatta sunulan proje olmadığını hep söyledik. Burada bu şu anlama gelmemektedir; Tayfun Kaba’nın da herhangi bir suçu yoktur anlamına gelmemekle birlikte bu celse yıkılan yapının ucube bir hale getirildiğini, bilimle hiçbir alakası olmadığı resmi olarak görevli bir kişi tarafından belirtildi. Biz en başından beri buradaki sanıkların fiiliyattaki suçlarının taksirde değil ‘olası kast’tan kaynaklandığını söyledik; sonucu görerek, olursa olsun niyetiyle inşaata devam edilmiş. Biz ısrarla mahkemenin ‘olası kast’ yönünden değerlendirme yapmasını yenileyeceğiz. Bugün üzücü gelişme ise biz olası kastla yargılama sanıkların tutuklanmasını talep ederken bugün sanıkların bundan sonraki duruşmalarda uzunca süre duruşmadan vareste tutulmasına karar verildi. Biz her zaman işin takipçisi olacağız.”